Söylediklerinin kendisine mâl edilmesini istemez ve bu sözlerin, dağlar kadar eski olduğunu iddia ederdi. Yaptıklarını, bir başkasının da yapabileceğini söylerdi. Ona göre, insanlar onun gittiği yolun doğru olduğuna inanırlarsa, izlemeliydiler. Ülkesi özgürlüğe kavuşunca, hiçbir resmî görev üstlenmedi. Malı mülkü yoktu. Tek varlığı, insanlara verdiği ve onlardan aldığı sevgiydi.