Mahşerin Dört Atlısı gözlemleri sonucu Fransa ve Almanya arasındaki savaşta, Fransa'yı destekleyen İspanyol yazar Vicente Blasco İbáñez 'ın en beğenilen ve yankı uyandıran eseridir.
1914 yılında Fransa yanlısı yazıları cumhurbaşkanının ilgisini çeker ve İbáñez' ı cepheye, inceleyip bir roman yazması için gönderir.
Yazar 'okurlarıma' kısmında eseri neredeyse savaşın göbeğindeki, eşleri sevgilileri savaşta olan ve sürekli dört dairesinden piyano sesleri gelen bir apartmanda, dışarıdan korkunç kokuların geldiği, yiyecek içecek yokluğu içinde ve müthiş soğuk bir ortamda kaleme aldığını yazmış.
Kurguya gelirsek savaşın içinde iki aşığın, yasak aşkı işlenmiş. Aslında bilindik bir aşk hikayesi hatta Türk filmi tadında diyebilirim. Tabi ki yoğunluk savaşa verilmiş durumda.
Hiç araştırmadan sırf isminden kaynaklı almıştım kitabı ama daha ilginç bir konu bekliyordum ama gerçek bir savaş öyküsü çıktı karşıma. Güzel kitaptı, farklı bir deneyim oldu benim için ama Fransız olsam, Fransa tarihini biliyor olsam çok fazla zevk alarak okurdum. Ama Alman olmuş olsam da bir kenara atar, hatta evden uzaklaştırırdım sanırım.
O zaman diyorum ki; savaş tarihi sevenlerin beğeneceği, bu tarz denemek isteyenlerin seçenekler arasına katacağı, karmaşık ve taraflı okumayı sevmeyenlerin de kesinlikle uzak duracağı bir kitap tavsiyesidir.
Vicente Blasco İbañez in kendi hayatından yola çıkarak kaleme aldığı 'biyografik roman özelliği taşıyor' diyebileceğimiz bir kitap.
Birinci Dünya Savaşı'nda Fransa-Almanya cephesini konu alıyor.
Savaşı tüm şiddeti ve dehşetiyle kaleme alıyor.
Savaşa Fransa cephesinden baksa da Fransa'yı övmesi ağırlıklı olarak
