“Gözlerinle onun içine girmeye çalış. O mavilikleri yırtmak için uğraş, ne görüyorsun? Mavi... Her zaman mavi... Değil mi? Sonra bak ayağının altındaki toprağa, ne buluyorsun? Donmuş, simsiyah bir renk... Of! O siyah toprakları parçalayarak içeriye bak; in, in, in; ne kadar inebilmek elden gelebiliyorsa o kadar in; ne buluyorsun? O siyahlıklar içinde ne buluyorsun? Siyah... Her zaman siyah, değil mi?..”