Çay bardağında
bırakılan dudak payı
kadar bile
uzak kalamam
gözlerine
Yakın olsun isterim
ellerime ellerin
yanında beton binaya
yaslanması gibi
köhne bir evin
Seni bir çivi
gibi çaktım
çünkü beynime
ve toplayıp
bütün kerpetenleri
attım denize
Yüreğim ıslaktır benim
kuytularda ağlamaktan
ve hafif uçuktur rengi
kurusun diye kaç kez
güneşe asılmaktan
Barış yüreğimde
çam kokulu bir orman
varsın konsun dallarına
savaş denilen
yaşlı ağaçkakan
Yüreğim
ilk şiirim
Aslında ben daha güzel ölürdüm
arka bahçede askercilik oynarken
tahta tüfeğimle toprağa uzanır
annemin sesiyle doğrulurdum hemen
- Çabuk kalk üstün kirlenecek hınzır!
Yerdeyim yine bak anneciğim
n'olur kızma adımı çağır