"Kızılderili kadınlar ailelerin tüketimi için mısır, tütün, kabak, bal kabağı. kavun, su kabağı, fasulye, bezelye ve birkaç yıl önceden beri de az miktarda patates yetiştirir. Fındık, Amerikan cevizi, ceviz, kestane, pekan cevizi, çim veya yer fıstığı, çeşitli palamut türleri, yabani meyan kökü, mür veya anason kökü ve şekil olarak tatlı patatese,tat olarak kestaneye çok benzeyen, fakat daha sulu olan büyük soğan biçimli kökler toplar.
Ayrıca, mevsimine göre, yaban elması, Osage portakalı, üç veya dört çeşit erik, çilek, bektaşi üzümü, yaban mersini, böğürtlen ve envai çeşit üzüm toplarlar. Bu kaynakların ekonomisi de tanımlanmaktadır. Tüm çeşitli ürünleri ve avları, genel olarak, bunların elde edilmesine katkıda bulunan her aile üyesine orantısal olarak dağıtılır; yine de bazen hiç dağıtım yapılmaz, fakat herkes, istediği gibi, ortak bir depo olan tedarik
kaynağından, ürünler tükenene kadar alır. Ne zaman bir kıtlık baş gösterse, depolarındaki yiyecekler tükenene kadar birbirlerine karşılıklı olarak ödünç verir veya
paylaşırlar. Aksi durumda ise, bireylerin ihtiyaçları fark gözetilmeksizin karşılanır; bireylerin aileleri depodan pay alsa da, kamusal ihtiyaçların karşılanması yaygın hale gelir." (John D. Hunter)