Türk yenilik edebiyatında milli duygularının coşkunluğu, Atatürk'e ve eserlerine içten bağlılığı ile tanınmış bir memleket şairi, anma günlerinde Türk tarihinin seçkin şahıslarını ve şerefli olaylarını heyecanla dile getiren bir hatip olarak yer alan Behçet Kemal Çağlar, 10 Temmuz 1324 (24 Temmuz 1908) 'da Erzincan'a iki saat mesafede Rumelırak, yeni adı ile Tepecik köyünde annesinin babası Kolağası Ahmet Ağa'nın evinde doğmuştur. Babası Şaban Hami Bey, soy kütüğü, 990 H. (1582 M.) yılına ve Kayseri'nin eski adı ile Büyükbürüngüz, yeni adı ile Mimar Sinan köyünden yetişme Şaban Ağa'ya dayanan Şaban Beyzade ailesindendir. Aileden birçok vali, defterdar ve şair yetişmiştir. Nitekim Behçet Kemal'in dedesi Vahit Bey'in amcası Osman Seyfi'nin de hazırlanmış divanı vardır. Vahit Bey'in eşi, Kayseri'nin Müftü Efendiler ailesinden Nimet Hanım'dır. Bu hanımın babası da devrinin bilgin ve divan sahibi şairlerinden Nail Efendi'dir. Gençliğinde edebiyatla uğraşıp şiirler yazan Şaban Hami Bey, İstanbul'da Halkalı Ziraat Mekteb-i Alisi'nden mezun olup 1908 yılında Türkiye'nin ilk "Ziraat ve Ticaret" gazetesini çıkarmıştır. Tarımla ilgili makaleleri, tavukçuluk ve aşıcılığa ait kitapları vardır. . Behçet Kemal'in annesi Zeliha Naciye Hanım Balıkesir'de yerleşmiş Türkmenlerden Kör Mehmet Paşa'nın oğlu Kolağası Ahmet Ağa'nın kızı ve çevresinde Bosnalı Hanım diye tanınan anneannesi ise Bosna Yenipazar kaymakamının kızı Aliye Hanım'dır. Şaban Hami Bey Zeliha Hanım'la 1906 yılında Erzincan'da orman müfettişi olarak vazife gördüğü sırada evlenmiştir. İki yıl sonra doğan Çağlar'a Behçet ismi, babasının amcasının adına, Kemal de hürriyet kahramanı Namık Kemal'e izafetle verilmiştir. Behçet Kemal çocukluğunun birkaç yılını babasının gazetecilik yaptığı İzmir'de geçirmiştir. Babası Bolu Ziraat Memurluğuna tayin edilmiş, Çağlar da ilköğrenimine Bolu (İmaret Mektebi) 'da başlamıştır. Daha bu yıllarda şiir okuyup ezberlemeye meraklı bir çocuk olarak görülen Behçet Kemal'i, hocaları okulun avlusundaki sebilin üzerine çıkararak babasının ezberlettiği şiirleri okuturlarmış...