Bu yıl okuduğum en keyifli ve akıcı kitaplardan biriydi. Okurken insan dimağını geliştiren, olaylara farklı açılardan bakma ve gerçeği farklı boyutlarıyla düşünme pratiği kazandıran bir zihinsel antrenman kitabı olduğunu söyleyebilirim bu eserin. :)
Felsefi bir kuramı anlamının en iyi yolu, hemen hemen her zaman argümanlarının gücünü kavramaktır. Mantıksal atomculuk da buna bir istisna oluşturmaz. Bu, gerçekliğin temel yapısına ilişkin bir kuram olduğundan Batı metafizik geleneğine aittir. Kuramın temel iddiası deneyimlediğimiz her şeyin mantıksal atomlara çözümlenebileceğidir. Bu, her ne kadar fizik gibi görünse de, esasen metafiziktir. Russell, bu kitabında, öğretisine mantıksal atomculuk adını vermesinin nedenini şöyle açıklıyor:
"Çözümlememden arda kalan bir şey olarak ulaşmak istediğim atomlar, fiziksel atomlar değil mantıksal atomlardır. Bunların bazıları , benim "tikeller" (küçük renk veya ses parçaları gibi anlık şeyler) diye adlandırdıklanmdır. Bazılarıysa; yüklemler, ilişkiler ve benzerleridir. İşin esası, varmak istediğim atom mantıksal çözümlemenin atomudur yoksa fiziksel çözümlemenin atomu değildir."