Sözler ve Alıntılar
Türklerde evlilik adeti
«Burada size bir Türk geleneğini söyleyeyim. Türkler evlenirken sınıf ayırımı gözetmezler, bir asil Türk erkeği, dilerse, beğenirse, istediği kızla evlenebilir. Kızın kendisi gibi asil bir aileden gelmesi şart değildir.»
Sayfa 198Kitabı okudu
Kinsay;
Şehir veya kasabalardaki hanlara kim geliyor kim gidiyor, mutlaka kayıtları tutuluyor. Hana akşam yatmak için gelenlerin adları bir kâğıda yazılıyor ve sabahleyin bu valiye veriliyor. Böylece Kubilay Han'ın adamları şehirde sıkı bir kontrol sistemi koymuşlar.
Sayfa 102Kitabı okudu
Shihr
Shihr, Aden'in 600 kilometre kuzey-batısında küçük bir memleket. Bağımsız bir sultan yönetiyor, halkı da Müslüman.
Buranın bir özelliği varmış. Cezalar çok ağırmış. Sultan da çok sertmiş, en küçük bir hareketi ayaklanmayı şiddetle cezalandırırmış.
Sayfa 188Kitabı okudu
Fa-çau;
«Bu dağlık bölgenin insanları her çeşit et yer, demiştim ya. Bu bölgenin yerlileri insan eti de severler ve yerler.»
insan etini duyunca azıcık şaşırmıştım, birden sordum: «İnsan eti mi yerler dedin?»
«Evet. Bu bölgenin yerlileri vardır, işte onlar insan etine düşkündürler. Yalnız eceliyle ölenin etini yemezler.»
Doğrusu epey şaşırtıcı geldi bana. Bunca yer gezmiştim ama insan eti yiyen yerlilere rastlamamıştım.
Sayfa 108Kitabı okudu
«....büyük han, ölülere ve ölüler için yapılmış mabedlere çok saygı duyar. Kralın öldükten sonra ruhunun şadolması için yaptırılan mabedin yerinde kalmasını emreder. Kubilay Han, dediğim gibi, böyle mabedlere el sürmez. inanır ki böyle mabediere el sürdüğü zaman ölülerin ruhları muazzep olur.»
Sayfa 10Kitabı okudu
Türkistan
"Gördüğüm kadarıyle halk doğrusu çok keskin avcı. Hele kürkleri kıymetli hayvanları avlıyor ve epey para kazanıyorlar."
Sayfa 218Kitabı okudu
Tatarlar
“Yerleşik bir halk değil bu Tatarlar: göçebe bir hayat sürüyorlar. Öyle bizim memleketteki gibi kasaba. köy ve şehirleri yok. Geniş bir düzlükte, yaylalarda, dağlık bölgelerde yaşıyorlar.
Başlıca meşgaleleri hayvancılık. Büyük sürüleri var, onları yetiştiriyorlar. Zaten yedikleri et, bol bol da süt içiyorlar.”
Sayfa 218Kitabı okudu