Marksizm ve Feminizm
Shahrzad MojabSözler ve Alıntılar
Diğer bir ifade ile emeğin “özgür” olması onun aynı zamanda üretim araçları sahipliğinden ve kendi kendine yetme becerisinden alıkonulması anlamına gelmektedir. Bu ikinci özgürlük tipi “özgür olmama”biçimidir. Çalışma özgürlüğüne sahip olabilirsiniz ama yaşama özgürlüğünüz elinizden alınmıştır.
Sayfa 167Kitabı okudu
Burada önemli bir çelişki belirmektedir: bizler, kapitalist üretim için gerekli olan özgürlük üzerinden gündelik hayatta her an “eşitsiz” kılınırken, demokrasi ancak “yurttaş”lık durumumuz yani devlet karşısındaki siyasi statümüz sayesinde eşit kılınacacağımızın güvencesini verir. Buradaki çelişki ne ifade etmektedir? Bu çelişki ile aynı anda iki kişi mi oluyoruz? Ücretli emek dünyasında tabi ancak farklı şiddet ve sömürü biçimleri arasında seçim tercihi yapmakta özgür? “ Özel” olanın, mülkün ve metaların ve paranın alanı tabiiyet alanıyken, demokrasinin “ kamusal” alanında her birimiz diğeriyle resmen eşit miyiz? Aynı anda iki kişi olmamızın açık ki bir anlamı yoktur, özellikle kapitalizmde “tabi” olanın “özgür” olarak nitelendirildiğini göz önüne alırsak; seçme özgürlüğü, dolaşım özgürlüğü, paranın izin verdiği ölçüde hareket özgürlüğü.
Sayfa 167Kitabı okudu
Post- politik, keyfi-liberal toplumumuzun da gösterdiği üzere, nihai olarak insan hakları, özleri itibarıyla basitçe 10 Emir'i çiğneme haklarıdır: “Mahremiyet hakkı” - kimse beni görmediğinde ya da kimsenin benim hayatımı irdeleme hakkı olmadığı durumlarda gizlilik içinde zina yapma hakkı. “Mutluluğu arama ve özel mülk edinme hakkı” - hırsızlık yapma (diğerlerini sömürme) hakkı. “Basın yayın özgürlüğü ve ifade hürriyeti” -yalan söyleme özgürlüğü. “Özgür yurttaşların silahlanma hakkı” - öldürme hakkı. Ve son olarak “din ve vicdan özgürlüğü hakkı” - sahte tanrılara tapınma hakkı.
Sayfa 169Kitabı okudu
Emek, yoksulların faaliyetidir. Ağır çalışma koşulları insanların hayatlarını tüketir ama birçokları için bundan başka bir hayat da yoktur. Fakat, emek refahın ve tüm değerin de kaynağıdır.
Sayfa 110Kitabı okudu
Eğer cinsiyetçilik erkeğin kadın üzerinde otorite sahibi olduğu bir toplumsal ilişki ise, ataerki de, tıpkı kapitalist sistemin sermayedar- işçi ilişkisi üzerine kurulu olması gibi, bu temel ilişkiden türeyen tüm bir ilişkiler sisteminin ifadesidir. Ataerkil ve kapitalist toplumsal ilişkiler, insanların birbirinden tamamen farklı şekillerde etkileşime girdiği toplumsal, siyasal ve iktisadi kurumlar inşa eden, birbirinden belirgin şekilde farklı iki yöntemdir.
Sayfa 82Kitabı okudu
Kapitalist ve ataerkil düzen bugün yalnızca kadın özgürleşmesinin değil tüm insanlığın kurtuluşunun önündeki asli engeldir.
Sayfa 34Kitabı okudu
Eşitlerden oluşan ilksel topluluk, insanlığın yaşamakta olduğu tarihsel dönüşümün sonlanmasının ve esaret, kölelik ve kapitalizm biçimindeki sömürü sistemlerinin aşılmasının ardından yeni bir içeriğe kavuşacak olan devrimci toplum biçimidir.
Sayfa 62Kitabı okudu