Marksizme Sıra Dışı Bir Giriş

Bertell Ollman

Oldest Marksizme Sıra Dışı Bir Giriş Quotes

You can find Oldest Marksizme Sıra Dışı Bir Giriş quotes, oldest Marksizme Sıra Dışı Bir Giriş book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kapitalizmin bıraktığı ve komünizmin ilk evresinde kat be kat çoğaltılan zenginlik sayesinde komünizm, yoluna tüm maddi ürünlerin müthiş bir bolluğuyla başhır. Geniş ölçekli planlama son derece başarılı olmuştur. Teknolojinin gelişimi öyle bir seviyeye ulaşmıştır ki, neredeyse her şey mümkündür. Boş araziler tarıma açılmış, kırsal
Fakat iş birliğinin yaygınlaşmasından daha önemli olan şey, komünist toplumdaki iş birliğinin önceki toplumlarda işbirliği olarak adlandırılan şeylerden niteliksel olarak üstün olduğu gerçeğidir. Marx üretimin bütün toplumlarda toplumsal olduğuna inanırdı; çünkü üretim her zaman diğer insanlarla kurulan birtakım ilişkiler içinde sürdürülmüştür. Ancak bu ilişkilerin içerdiği işbirliği değişiklik gösterir: Yüzeysel, bilinçsiz ve zorla kurulan bir işbirliği de olabilir; samimi, bilinçli ve özgürce kurulan bir işbirliği de. O halde işbirliği hep vardır ama o tarihe kadar varlığı fark edilmez. İşte komünizmde karşılıklı bağımlılık, o zamana kadar farkına varılmayan karşılıklı bağımlılığın ge tirdiği kısıtlamaları dönüştürmek için kullanılacak, kabul gören bir araç olur. Dahası, komünizm döneminde insanlar "bütün dünyanın zihinsel ve maddi üretimiyle fiili ilişki içine girdikleri" için karşılıklı bağımlılık dünya çapına yayılmıştır ve dünya ölçeğinde kavranır. Birey, bu bağımlılık ilişkilerinin rehberliğinde insanlığı, kendisinin bir parçası olarak tanır. Bu ise, bireyin "toplumsal bir varlık" olduğunun bilincine varmasıyla özdeştir
Reklam
Fakat iş birliğinin yaygınlaşmasından daha önemli olan şey, komünist toplumdaki iş birliğinin önceki toplumlarda işbirliği olarak adlandırılan şeylerden niteliksel olarak üstün olduğu gerçeğidir. Marx üretimin bütün toplumlarda toplumsal olduğuna inanırdı; çünkü üretim her zaman diğer insanlarla kurulan birtakım ilişkiler içinde sürdürülmüştür. Ancak bu ilişkilerin içerdiği işbirliği değişiklik gösterir: Yüzeysel, bilinçsiz ve zorla kurulan bir işbirliği de olabilir; samimi, bilinçli ve özgürce kurulan bir işbirliği de. O halde işbirliği hep vardır ama o tarihe kadar varlığı fark edilmez. İşte komünizmde karşılıklı bağımlılık, o zamana kadar farkına vanlmayan karşılıklı bağımlılığın getirdiği kısıtlamaları dönüştürmek için kullanılacak, kabul gören bir araç olur.
Marx'ın döneminin kapitalizmiyle bizim kapitalizmimiz arasındaki belki de en büyük fark, günümüzde devletin azalan kârları desteklemek için ekonomiye daha doğrudan müdahale etmesidir. Bunun sonucunda devlet ve kapitalist sınıf arasındaki bağ giderek daha fazla açığa çıkmış ve bu bağı gizlemek amacıyla ideolojinin oynadığı rol daha da artmıştır.
Sayfa 24
Yabancılaşma, sınıflı toplum boyunca insanlığın varoluşunu nitelemiş ve modern kapitalizmde kapitalistler ile işçiler arasındaki ilişkide doruğuna ulaşmıştır. Buna karşın komünist insanlara Marx'ın atfettiği yaşam ve nitelikler, yabancılaşma karşısında her yönüyle kazanılan bir zaferi temsil eder. Yabancılaşmanın merkezinde bireyin, insani varlığının koşullarından; bilhassa kendi eylemlerinden (özellikle üretimden), eylemlerinin gerçek ya da potansiyel ürünlerinden ve diğer insanlardan ayrılması vardır. Sınıfsal ayrımların ve buna eşlik eden düşmanlığın (antagonism) sonucu olarak insanlar, insanlığın tüm toplumsal ifadeleri üzerindeki kontrollerini kaybederler. Süreç içerisinde bu ifadeler büyük ölçüde yanlış anlaşılır. Sonucunda da insanlar, aslında kendilerinin yarattıkları "ihtiyaçların" hizmetine girmiş olurlar. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak ve yeteneklerinin farkına varmak için yaptıkları ve kullandıkları her şeyi insan doğasının unsurları olarak görebiliriz. Bu durumda insan doğasının giderek daha fazla parçalanması (yabancılaşma), her gerçek bireyin potansiyelinin çarpıtılması ve kötürüm bırakılmasıyla özdeş olur. Öte yandan, önceki toplumların parçalara ayırdığı insan doğasının unsurlarını daha yüksek bir teknolojik düzeyde bir araya getirme ya da yeniden birleştirme süreci devrimle başlar, proletarya diktatörlüğünde hız kazanır ve ancak tam komünizmde tamamlanır.
Genç bir muhabir, tanınmış kapitalistlerden birine servetini nasıl kazandığını sorar. "Gerçekten son derece kolay oldu" diye cevap verir kapitalistimiz. "5 sent'e bir elma aldım, günümü elmayı parlatarak geçirdim ve ertesi gün de onu 10 sent'e sattım. 10 sent'le 2 elma daha aldım, günümü elmaları parlatarak geçirdim ve ertesi gün onları 20 sent'e sattım. 80 sent biriktirene kadar bu böyle devam etti. İşte tam o sırada eşimin babası öldü ve bize milyon dolarlar bıraktı".
Sayfa 9 - mantıklı bi şey beklemiyordum zaten :DKitabı okudu
Reklam
Reklam
144 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.