Merhaba kitap dostları
Kitabın başından sonuna kadar, Emily'yi hep takdir ettim , Aşk gözlüğü takanların hataları görmediği gibi , Aşk tıkacı takanların da birçok şeyi duymadıklarını öğrendim. Geçmişimizin peşimizi hiç bırakmadığını , yıllar geçse de yanımızda , yanıbaşımızda bizimle birlikte yol aldığını bu eser sayesinde bir kez daha anladım...
Emily ,günlüğü ve esrarengiz mektupları okurken kendimi onun yerine koydum...
Emily, günlükleri ve mektupları okurken nasıl bir acı hissettiyse onun kadar olmasa da o acıyı hissettim, Emily'nin hüznüne ortak oldum, çabucak bitsin de kurtulayım dediğim bir eser olmadı kesinlikle. Bazen heyecanla kalp atışlarımın arttığı , bazen soluğumun kesildiği ,bazen hüzünlerin doruğa çıktığı ve sonunda hem aklımda hem kalbimde acı da olsa buruk bir huzur bıraktığı bir eser oldu...
İnanın bana bu eser , kitaplığa konulup tozlu raflar arasında unutulup eskitilmemeli , okunmalı,iyiki ,iyiki okumuşum dediğim eserler arasında yerini aldı...
Hayatta hiçbir şey göründüğü gibi değil !!! Yargıladığımız insanlara, bir de onların penceresinden bakarsak bunu çok daha iyi anlayacağımızı umuyorum.
İnsanların dili , dini , ırkı ne olursa olsun , hisler ve duygular aynı ırktan, aynı dinden ve aynı dilden konuşuyor... Yalnız anılar değil , derin aşklar da insanın peşini bırakmıyor , birbirine ait iki kalp ömrün sonuna kadar birlikte atıyor ve hayata birlikte veda ediyor...
Ve ben hüzünlü hayatlardan bahseden eserleri okurken hem keyif alıyorum,hem yoruluyorum,ruhen ve kalben... Peki ya o hayatları yaşayan insanlar !!! İşte bunu tahmin bile edemiyorum...
Tüm kitap dostlarıma keyifli vakitler diliyorum...