Yıllar sonra tekrar elime alıp, kısa bir sürede okuduğum çerezlik kitap.
Richard Bach olağanüstü bir şey koymuyor önünüze, hepsi salt gerçeklik.Her bireyin de gün içinde şahit olduğu, cehalet, sabit düşünce, riya, sürü psikolojisi gibi konular, bu eserin içinde rahatlıkla bulunabilir.
Popülerliğini biraz da içerdiği mesajlara bağlıyorum. Fakat edebi açıdan vasat. Betimlemeler yetersiz, hatta hiç somutlaştıramadım desem yeridir.
Toplumun, potansiyel Martı Jonathan Livingston'ları, nasıl tekdüzeleştirmeye çalıştığını, bu tabuları yıkıp kendi devrimini gerçekleştirmek isteyenlerin de kolaycılığa ve tembelliğe alıştırılmış çoğunluğun içinde yalnız bırakılarak yenilmeye mahkum edilişi anlatılmış. Resmen günlük yaşantımız :)
İyi okumalar.