Sevdiklerini kaybedeceğini düşünse bile inandığı değerleri söylemekten geri kalmayan bir gemi işçisinin, büyük bir yazar olabilme yolunda hayalini gerçekleştirirken sadece sevdiklerinin ona inanmasını isterken çektiği acılar ...
( Sanırım bende Martin gibi kısa ömürlü böcekler sınıfının sonuncusunu hiçbir zaman anlayamayacağım.)
Kimsenin onu yemeğe çağırmadığı umutsuz açlık günlerini anımsadı. Yemeğe, o zaman ihtiyacı vardı. Yemek yokluğundan güçsüz baygındı. Büsbütün aç kalmaktan,kilo vermişti. Karşıtlık, buradaydı. O akşam yemeği istediğinde ,kimse ona bunu vermedi. Şimdi, yüz binlerce akşam yemeği alabilecekken ve iştahını yitirirken, akşam yemekleri için sağdan soldan zorlanıyordu. O eskisinden farklı değildi.Yaptigi bütün iş ,daha o zaman yapılıp bitmişti