Martin Eden kitaplarını, Martin Eden sözleri ve alıntılarını, Martin Eden yazarlarını, Martin Eden yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Canım Martin,
Nasıl bir tutkuydu sendeki..
Sana o kadar inandım ki, böyle bir tutkunun karşında ne paranın ne şöhretin ne de başarının durmayacağını iliklerime kadar hissettim.Seninle birlikte kendi hayatımın derinliklerine indim.Haricinde bana yirmili yaşlarımı hatırlattın. Ne kadar çabaladığımı, korkularımı sevinçlerimi, duygularımı dolu dizgin yaşadıklarımı.. Korkmadığımı pervasızca hayallere kapıldığımı onlar için nasıl çabaladığımı, düşlere ıyandığımı, senin kadar olmasa da tutkularımın olduğu zamanlarımı..
O kadar çok şey buldum ki senle ancak bu kadar sürüklenebilirdim bu kadar sen olabilirdim. Kitabı bitirdiğimde senmişim gibi hissettim.Sorguladım.Ne kadar cesur olduğunu düşündüm bir an. Sonrasında ne kadar haklı olduğunu..Sonrasında ne kadar üzüldüm sana ve aslında senle birlikte kendime, kaybettiklerime. Ve şimdime.. Ne dersin Martın bu kadar tutku, hayata ve kendine olan inanç iyi bir şey değil miydi yoksa? Keşke böyle olmasaydı.Sonlarımız pek farksız. Sadece bizler yapraklar eksilirken, daha da his yoksunluğu ile devam ediyoruz, yaşıyoruz!
Gerçek bir şaheser. Nasıl muaazam bir karekter. Uzun süre etkisinden kurtulamayacağım. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Martin EdenJack London · Tropikal Kitap · 201991,9bin okunma
Kitaplarla, resimlerle, güzel şeylerle dolu olan, insanların alçak sesle konuştukları, kendilerinin ve düşüncelerinin temiz olduğu bir havayı solumak istiyorum.
Dinlerken kafasında yeni bir aşk kavramı oluştu. Buna göre düşüncenin aşk ile bir ilişkisi yoktu. Sevdiğin kadının doğru ya da yanlış düşünmesi fark etmezdi. Aşk düşüncenin üzerindeydi. Eğer Ruth onun kariyerine olan ihtiyacını bütünüyle değerlendirmediyse, bu onu bir parçacık daha az sevilebilir yapmazdı. O, bütünüyle sevilebilirdi ve ne düşünüyor olduğu onun sevilebilirliğiyle hiç ilgili değildi.
Kitap okuduğu zamanlar hariç yaşamını hiç sorgulamamıştı. O zamanlarda kitap işte, deyip geçebiliyordu: bir masalcının ağzından çıkmış imkansız bir dünyaya ait masallar.