Marx Engels Marksizm
Vladimir İlyiç LeninMarx Engels Marksizm Quotes
You can find Marx Engels Marksizm quotes, Marx Engels Marksizm book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.Gerçek Demokrasinin özü
Bir cumhuriyet nasıl bir maskeye bürünürse bürünsün, ne denli demokratik olursa olsun, eğer o bir burjuva cumhuriyeti ise, eğer o toprak ve fabrikaların özel mülkiyetini koruyorsa, ve eğer özel sermaye toplumun tümünü ücret köleliği içinde tutuyorsa, yani eğer bu cumhuriyet, bizim parti programımızda ve Sovyet anayasasında söylenen her şeyi
Burjuvazi yalnızca kuvvet yoluyla değil, yığınların bilinçsizliği, örgütsüzlüğü, değişiklikten yana olmayışı ve zavallılığı yüzünden de iktidarını sürdürür.
İnsanlar, her zaman, siyasetteki aldatmaların ve aldanmaların aptal kurbanları olmuşlardır ve bütün ahlaksal, dinsel, siyasal ve toplumsal sözler, bildiriler ve vaadler arkasındaki şu ya da bu sınıfın çıkarlarını aramayı öğrenmedikleri sürece de, böyle kalacaklardır. Reform ve ilerleme şampiyonları, ne kadar barbarca ve çürümüş görünürse görünsün, her eski kuruluşun, belirli egemen sınıfların zorlamasıyla ayakta durduğunu görmedikçe, her zaman eski düzenin savunucularının oyununa geleceklerdir. Ve bu sınıfların direnişini kırmanın ancak bir tek yolu vardır; bu da, çevremizdeki toplumun içinde, eskiyi silip atabilecek ve yeniyi yaratabilecek kuvveti oluşturabilen ve toplumsal durumları yüzünden oluşturmak zorunda olan güçleri bulmak, ve bu güçleri, savaşım için bilinçlendirmek ve örgütlemektir.
Proletaryaya, o güne kadar, bütün ezilen sınıfların içinde boğulduğu manevi kölelikten kurtuluş yollarını gösteren, yalnızca Marx'ın felsefi materyalizmi olmuştur. Genel kapitalist sistem içinde, proletaryanın gerçek durumunu açıklayan, yalnızca Marx'ın ekonomik teorisi olmuştur.
Kitleler yaşamdan öğrenirler kitaptan değil.
Özgürlük büyük bir sözcüktür; ama sanayi özgürlüğü adı altında en yağmacı savaşlar verilmiştir. Emek özgürlüğü adı altında çalışan halk soyulup soğana çevrilmiştir.
Bir Marksist dine karşı savaşı değişmeyen bir öğüt temelinde değil, somut bir biçimde, pratikte sürdürülen ve her şeyden daha çok yığınları eğitebilecek bir sınıf savaşımı temelinden veren bir kimse olmak zorundadır.
Marksizm, emekçilerin kiralanmasının, emek gücünün satın alınmasının, bir avuç kapitalist, toprak, fabrika, maden sahibi vb. tarafından, milyonlarca mülksüz insanın köleleştirilmesini nasıl gizlendiğini açıklayarak, modern kapitalist ekonominin yapısını açığa çıkartmıştır.
Lenin Usta yargı dağıtıyor
UYGAR dünyanın her köşesinde, Marks'ın öğretileri marksizme bir çeşit "zararlı mezhep" gözü ile bakan, (resmi ve liberal) bütün burjuva bilimin aşırı düşmanlığını ve nefretini uyandırmaktadır. Ve, başka bir tutum da beklenemez, çünkü sınıf çatışması temeline dayanan bir toplumda, "tarafsız" toplumsal bilim yoktur. Bütün resmi ve liberal bilim, şu ya da bu biçimde ücretli köleliği savunmaktadır; oysa marksizm bu köleliğe karşı amansız bir savaş açmıştır. Ücretli köle temeline dayanan bir toplumda bilimin tarafsız olmasını beklemek, sermayenin karlarını azaltarak işçilerin ücretlerini artırmak gerekip gerekmediği sorununda, fabrikatörlerden tarafsızlık ummak kadar aptalca bir saflıktır.
Sefaletimizin kaynağı ne midir?
"Artı değeri elde elde etmek için "para sahibi ... piyasada, kullanım-değeri, değer kaynağı gibi özel bir niteliğe sahip bulunan bir metayı bulacak kadar sanslı olmalıdır." Tüketimi, aynı zamanda değerin yaratılması süreci olan bir meta. Böyle bir meta vardır. İnsanın emek-gücü. Bunun tüketimi emektir, ve emek değer yaratır. Para sahibi, tıpkı öteki her meta değeri gibi üretimi için zorunlu olan, toplumsal olarak gerekli emek zamanı ile belirlenen, değeri üzerinden (yani, işçi ve ailesinin yaşamını sürdürme maliyeti üzerinden, asgari ücret üzerinden) emek satın alır. Emek-gücünü satın alarak, para sahibi, onu kullanmaya hak kazanmıştır, yani bütün gün boyunca, diyelim 12 saat onu çalıştırmaya hak kazanmıştır. Ancak, bu sürenin altı saatinde ("gerekli" emek zamanı), İşçi kendi yaşamını sürdürmesi için gerekli maliyeti karşılamak icin ürün yaratır; öteki altı saatinde de (artı-emek zamanı), kapitalistin karşılık olarak ödeme yapmadığı, gaspediği "artı ürün", ya da arti-değer yaratır. Bu artı değer sömürüsü ise kapitalistin Kâr elde etmesini sağlar...
Sömürü olduğu sürece eşitlik olamaz. Toprak sahibi işçi ile eşit olamaz. Aç bir insan tok bir insana eşit olamaz.