Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021)

Masa Dergisi

Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021) Gönderileri

Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021) kitaplarını, Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021) sözleri ve alıntılarını, Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021) yazarlarını, Masa Dergisi - Sayı 56 (Kasım 2021) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sen de kendi çapında bir süper kahramansın Fikret. Yirmi yıldır aynı kadını sevip günde üç paket sigara içiyorsun. Kolay değil yani." Tabutta Röveşata
Sayfa 49 - REPLİK MASASIKitabı okudu
Yalanlar, birilerinin gerçeklerle kirlettiği güzel hikayelerdir. How I Met Mother/ Barney Stinson
Sayfa 49 - REPLİK MASASIKitabı okudu
Reklam
Breathing In/ Breathing Out" adlı performanslarında ise yakınlıklarını belki de hiç kimsenin erişemeyeceği bir noktaya taşır ve burunlarını tıkayıp ağızlarını birbirlerine yapıştırarak sadece birbirlerinin ciğerlerindeki havayı solurlar. Kimilerince çok romantik, kimilerince ise absürt bulunan bu performans, on yedi dakika sürer ve performansın sonunda, her ikisi de yeterli oksijen alamadıkları için baygınlık geçirir. 1980 yılında sergiledikleri eserleri "Rest in Peace" ise bütün ilişkilerinin ve aşklarının özeti gibidir. Bu performansta Ulay'ın gerdiği bir yayın önünde, okun tam ucunda Marina durmaktadır.
Sayfa 46 - Ece Karaağaç / SERSERİ ÂŞIKLAR: MARINA VE ULAYKitabı okudu
Onu, zirveye taşıyan ve bugün dahi sosyal bir deney perspektifinde anılan ünlü gösterisi "Rhytm 0"yu da yine yirmi dokuz yaşını sürerken gerçekleştirir. Bu gösterisinde Marina, bir galerinin ortasında durur ve önüne yetmiş iki farklı obje yerleştirir. Bu objeler arasında çiçek, üzüm ve şarap gibi masumane şeylerin yanı sıra jilet, bıçak, makas, zincir ve tabanca gibi tehditkâr objeler de bulunur. Giysisinin üzerinde ise "Altı saat boyunca burada ayakta duracağım. Bu objelerle bana istediğinizi yapabilirsiniz, olacakların hepsinden ben sorumluyum," yazmaktadır. Başlangıçta oldukça samimi ve sevecen yaklaşan; Marina'ya sarılan, onun saçlarını tarayan, çiçeği eline tutuşturan ve onu öpen kalabalık, dakikalar ilerledikçe derinlerindeki çok daha ilkel mekanizmalarla bağ kurar ve gittikçe vahşileşir. Marina'ya tokat atmaya, onu soymaya, kesici aletlerle vücuduna kesikler atmaya başlar. Sonunda iş, nesneler arasındaki tabancayı Marina'ya doğrultmaya kadar varınca gösteri, galeri sahibi tarafından sonlandırılır. Bu performans, sonraları konusundan çok doğurduğu dehşetengiz sonuçlarla anılacaktır.
Sayfa 46 - Ece Karaağaç / SERSERİ ÂŞIKLAR: MARINA VE ULAYKitabı okudu
Konserdeki duadan sonra dolu yağması, kısmı...
On dört kez Anadolu turnesine çıktınız. Turne anılarını babamdan çok dinledim. Siz de bizimle bir anınızı paylaşır mısınız? İlk sahneye çıktığımızda amatör sunucular vardı. Dernek gecesindeysek yöneticiler, bizi takdim etmek için kavga ederlerdi. Takdim edecek kişiye, "Altın Mikrofon finalisti Selçuk Alagöz diyeceksin," dedim. Kavga ederlerken biri ötekini itti, diğeri mikrofonu kapıp "Sayın seyirciler, şimdi Altın Plak Şevket Karagöz," dedi. Yıkıldı ortalık. 1970 yılı Erkin Koray'la turnedeyiz. Elmalı'da konser veriyoruz. Matine yapılacak ama salonda az kişi var. "Bilet satılmadı ama suare dolu," dendi. Salona bakınca on kadın, otuz çocuk var, erkek yok. "Erkekler yağmur duasına gitti," dendi. Bunu öğrenince, ilk şarkımdan sonra onlara destek vermek için, beste yapıyorum diyerek sahnede başladım: "Allah'ım bize yağmur ver / kuru güller artık yeter/ Allah'ım bize yağmur ver /yağmur yağsın Amin Ya Rabbim." Salon, alkıştan kırıldı ve inanır mısın, bir saat sonra dolu yağdı.
Sayfa 45 - Ayça Erdura / DUAYENLERLE Halkın Sesi, Müziğin Selçuk Babası, Bizim Selçuk Abimiz: SELÇUK ALAGÖZKitabı okudu
Malabadi Köprüsü bestesinin hikâyesi, kısmı...
Müzik hayatınıza yirmi üç adet 45'lik, ikisi yurt dışında yayınlanan iki albüm, üç Altın Plak ve sayısız ödül sığdırdınız. Dört filmde yer alıp filmlerin müzik ekibini kurdunuz. Besteci, söz yazarı, aranjör ve müzisyen kimliğinizle, müziğe emek verdiniz. Kariyerinizde sizi en çok mutlu eden, en keyif aldığınız çalışma hangisidir? Hangi kimliğe kendinizi yakın hissediyordunuz? Neden? Yüzlerce bestemin hepsi çocuklarım gibidir. Benim için en önemli olanı "Malabadi Köprüsüdür. Bestemi, bu köprünün üzerinde yaptım. Diyarbakır konserinden sonra Batman'a giderken yolda iki köprü vardı. Tarihi köprünün tabelasında, "Malabadi Köprüsü MS 1147'de yapılmıştır," yazmaktaydı. Otobüsü durdurdum ve orkestrama, "Ben bir beste yapacağım ve bu köprünün üzerinde ilk notalarını yazacağım," dedim. Köprünün ortasında durdum ve hikâye oluştu. Köprünün taraflarında aileler ve kavuşamayan âşıklar ve araya "Garibim" nidası da eklenince, şekillenmeye başladı. Konser sonrasında bestemi bitirdim. Şu anda "Malabadi Köprüsü" isimli bestem, benim adımı geçmiş durumda. Dinleyiciler parçayı biliyor ama benim bestelediğimi bilmiyorlar. Besteci kimliğim sanırım daha ağır basıyor ama sahnedeyken solistlik ağır basar tabii.
Sayfa 44 - Ayça Erdura / DUAYENLERLE Halkın Sesi, Müziğin Selçuk Babası, Bizim Selçuk Abimiz: SELÇUK ALAGÖZKitabı okudu
Reklam
448 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.