Max Stirner ve Anarşizm

H. İbrahim Türkdoğan

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ancak Stirner, dayanışma beğenisini ifade ederken “gerçek" ya da "mutlak özgürlük” kavramını metafizik bir taslak olarak algılar; yani özgürlüğün gerçeği ve sahtesi yoktur, özgürlük ya var ya da yoktur: özgürlük sadece somut olandır. Ayrıca özgürlük kavramı Stirner'de ikincildir, birincil olan Eigenheit'tir³: Eigner özgürdür, özgürlük Eigenheit'in içindedir. Stirner'in deyimiyle: özgürlük kendinizden arınmanızı öğretiyor, Eigenheit ise kendinize gelmenizi, kendiniz olmanızı. Kendi olan, erki doğrultusunda özgür olabilir. Erk sendeyse, özgürsün. (Ayrıca eğer tekin sosyal bir varlık olduğunu kabul ediyorsak, bu ilkeyi gerçekten onaylıyorsak, o zaman insanın eğitilmesine ve ahlâklaştırılmasına gerek kalmaz, çünkü o zaten sosyaldir. Eğitilmesi, ahlâklaştırılması onun asosyalleştirilmesidir. Ancak burada ezelden beri sürmekte olan köklü bir yanlış anlama var.*
Şöyleki: Anarşizm genel olarak sadece göreceli bir fikir olan adaletten yanadır hatta hakkın yerini bulması için koşul olarak görülen bir sözleşmeyi benimser. Stirner ise ne bir sözleşmeden yanadır ne de hak- hukukla ilgilenir. Hatta hak ya da haksızlık gibi düşünceleri tanımaz bile. “Ben sadece özgür cesaretimle yapmadığım şeyde hak sahibi değilim; demek ki Ben, yapmakta kendimi hak sahibi görmediğim şeyde hak sahibi değilim. Benim için neyin hak olduğuna Ben karar veririm; Benden öte hak yoktur. Bana uyuyorsa, haktır. [...] Egoist hak işte budur." Öyle anlaşılıyor ki Stirner başkasına hak tanımıyor: Bence haklı olan "başkalarına göre haklı olmayabilir; bu onların sorunudur, benim değil: dilerlerse karşı çıkabilirler." Stirner'e göre her edim salt egoist bir iradeye dayanır. Kimi anarşistlerin hararetle vurguladıkları güçlerin harmonisi gibi bir düşünce Stirner'in umurunda bile değil.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.