İşyeri tarafından düzenlenen, yazarın sunduğu seminere katılan bir arkadaşım tarafından alınıp bana hediye edilen bu kitaba inceleme yazıp yazmama konusunda tereddütte kaldım. Çünkü kitap hakkındaki yorumlarım olumsuz.
Elime aldığımda kitap kapağından rahatsız oldum. Kesinlikle yazarın fiziksel görüntüsüyle alakalı değil bu rahatsızlık, fotoğraf kompozisyonuyla ilgili sanırım Kitap incelemesinde böyle şeye ilk defa dikkat ettiğimi fark ettim.
“Mazeret yok” konusunda düzenlediği seminerlerin (ki izlediğim kadarıyla şov) sonrasında yazdığı kitap tür olarak kişisel gelişim değil, mizah değil, anı değil, eğitim değil... Bölümlerin çoğunun kitabın konusuyla ilgisi yok. Mazeretlerin nedenleri, sonuç ve çözümleri hakkında bir fikre sahip olamıyoruz. Kitabı bitirdiğimde yazarı merak edip videolarını izleme ihtiyacı duydum. Yazdıkları ve söyledikleriyle bana hitap etmediğini anladım. Altı çizilen birkaç cümle, birkaç hikaye ile kitabı dolabın arka raflarına kaldırdım.