Kitap, geçmiş ile şimdiki zaman arasında sıkışıp kalmış olan Lamia adında bir kadının hikayesi.
Lamia, kocasından sakladığı bir sır yüzünden suçluluk hisseder ve bu sırrı gün yüzünde çıkarmak ister. Hikaye de aslında bu noktadan sonra başlar.
Biz okurlar da hikayeye ortak olmak için Lamia'nın geçmişine ta Yeşilce'ye gideriz.
Yeşilce'ye gittiğimizde bir çok duyguya tanıklık edip ilk aşklara, aile bağlarına, dostluklara ve entrikalara şahit oluyoruz.
Tüm bu süreç içerisinde aslında bir kadının iç savaşını, emin ve kararlı olamayışını görüyoruz. Kitabı okuyan herkes eminim ki Lamiayı severken aynı zamanda ona çok kez kızmıştır. Ben de onlardan biriyim.
Kitap genel itibariyle insanı sıkmayacak ve kolay okunan, dili akıcı türden. Ancak, kitabı sevmeyenler elbette olacaktır, çünkü konusu basit ve tahmin edilebilir bir akışa sahip. Ama, bu aslında kitaptan ne beklediğinizle alakalı bir durum.
Ben yine de her tür kitaptan insanın kendine bir şeyler katabileceğine inananlardan biriyim.