You can find Mecdü't Talid Halidiliğin Doğuşu quotes, Mecdü't Talid Halidiliğin Doğuşu book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Mevlânâ Halid’in [kuddise sırruhû] ilimdeki üstünlüğünü gösteren hârikulâde olaylardan biri de şudur:
Şeyh Ali es-Süveydî el-Bağdâdî [kuddise sırruhû], Bağdat’taki muhaddislerin büyüklerindendi. Hadiste metin ve sened yönünden çok liyakatli idi. Bir gün hadis ilminde Mevlânâ Halid’i imtihan etmek için yanına geldi. İçeri girip musafahalaştıklarında Ali es-Süveydî bir hadisin başından okudu. O okumasını tamamladıktan sonra Mevlânâ Halid de bir hadisin başından okudu ve oturdular. Ali es-Süveydî imtihan için senedlerini değiştirerek Kütüb-i Sitte’den otuz hadis okudu. O okumasını bitirince Mevlânâ Halid doğru bir şekilde asıl senedlerini zikretti. Bunun üzerine Ali es-Süveydî Mevlânâ Halid’in ellerine kapanarak, kalbine gelen imtihan düşüncesinden dolayı tövbe etti ve Mevlânâ Halid’den af diledi. Ali es-Süveydî Mevlânâ Halid’in huzurundan çıktıktan sonra şöyle demiştir:
“Bu zat zâhirî ve bâtınî ilimleri kendisinde toplamıştır. O Allah’ın büyük velilerinden olup sahili olmayan bir denizdir. Bizim ona olan nisbetimiz, bir damlanın denize olan nisbeti gibidir. Ey âlimler, onun kutsî nefesleri ve rabbânî ilimlerinden feyizlenmeye gelin.”
Aruz: Arapça bir kelimedir ve “çadırın ortasına dikilen direk” anlamına gelir. Bir edebiyat terimi olarak “hecelerin uzunluk ve kısalıkları temeline dayanan nazım ölçüsü” demektir.
İnsanlığın büyük âlimi Şeyh Ahmed b. Hacer el- Heytemî Sebet adlı eserinde şunu zikretmiştir:
“Kendisine mürşid olacak birini bulamayan kimsenin şu dört kitabı mütalaa etmesi lazım gelir.
Bunlar Ebû Tâlib el-Mekkî’nin Kûtü’l-Kulûb’ü,
İmam Gazâlî’nin İhyâ’sı,
Sühreverdî’nin Avârifü’l-Maârif’ ve
Kuşeyrî’nin Risale’sidir.”
Bu kitaplar ibadet konularını sünnete uygun işledikleri için şeyhlerin büyük bir çoğunluğu bu kitapları temel almışlardır.
Şah-ı Nakşibend [kuddise sırruhû] şöyle buyurmuştur:
“Bizim bidayetimiz, diğer tarikatların nihayetidir.” Yine bir başka sözlerinde şöyle buyurmuşlardır. “Eğer benim bidayetim, Bayezid-i Bistâmî’nin [kuddise sırruhû] nihayeti olmazsa Hakk’ı bilmek bana haram olsun.”
Meymûn b. Mihrân127 [radıyaiiahu anh] şöyle derdi:
“Selman-ı Fârisî [radıyallahu anh] Kur’an okuyan bir zattan,
‘Muhakkak cehennem, onların hepsine vaat olunan yerdir’ (Hicr 15/43)
âyetini işittiğinde bir çığlık atmış, başını iki eli arasına almış ve o vaziyette üç gün nerede olduğunu bilmeden dolaşmıştır.”