Savaş döneminde Kasım Süleymani'nin komutasındaki 41. Sarallah Tümeni'nde meddahlık görevi yapan Mehdî Sedefi, meddahların savaştaki rollerini şu şekilde ifade etmiştir:
"Ehl-i Beyt'in musibetlerini zikretmek hedefe ulaşmak konusunda yardımcı oluyordu. Meddahlar Kutsal Savunma yıllarında önemli rol oynayarak cepheye giden gençler üzerinde Rabbanî bir motivasyon oluşturdular. İmam Humeyni, propaganda silahı savaş silahından daha çok kazandırır diyerek biz meddahlara cephe hattında çalışmamızı ve savaşçıları motive etmemizi emretti. Savaş silahından daha etkili olma durumunu bizzat tecrübe ettik."
"Imam Humeyni, propaganda silahı savaş silahından daha çok kazandırır diyerek biz meddahlara cephe hattında çalışmamızı ve savaşçıları motive etmemizi emretti."
Kitap isminden de anlaşılacağı üzere Meddahları, İran ve şii kültüründeki Meddahlık müessesini ve İran’ın bu müesseseyi Suriye savaşında nasıl kullandığına odaklanıyor. Meddahlığın nasıl ortaya çıktığı ve şii geleneğinde nasıl kullanıldığı hakkında tarihi bilgilerle başlayan kitap hemen ilgi çekiyor. Kerbela üzerine kurulan matem heyetleri ve yaş törenlerinin bir numaralı aktörü olan meddahlar gittikçe ön plana çıkan ve günümüz şartlarına olaylarına ayak uyduran bir hal alıyorlar. Kitap en güncel şekilde ve gayet orijinal bir yaklaşımla bu konuya eğiliyor. Meddahlarla yapılan mülakatlar üzerinden birinci ağızdan konuya ilişkin düşünceler aktarılıyor. İran’da gençler üzerinde ulema kadar etkin olan ve insanları kerbela olayı üzerinden duygusal anlamda manipüle eden meddahlar İran-Irak savaşından sonra aynı fırını Suriye olaylarında da etkili bir şekilde kullanıyorlar. Gençleri heyecanlandırarak cepheye asker toplama açısından kusursuz iş çıkaran meddahlar aynı zamanda cepheye savaşmaya ve savaşanların heyecanını diri tutmaya da gidiyorlar. Meddahların okudukları şiirlerin ana teması Esed rejimini Hz. Hüseyin’e karşı tarafı Yezid’e benzeterek savaşanları intikam hırsıyla doldurup harekete geçirmek. Ciddi anlamda da başarmış görünüyorlar.