Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Medeniyetler Diyaloğu

Roger Garaudy

En Eski Medeniyetler Diyaloğu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Medeniyetler Diyaloğu sözleri ve alıntılarını, en eski Medeniyetler Diyaloğu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Medeniyet
"Hangi firça bu tabloyu çizebilir? Gece ortasında, mehtapta, bir Fransız birliğinin cehennemi bir ateşi devam ettirmekle meş- gul olduğunu görmek... Erkeklerin, kadıları,n çocukların ve hayvanların kulakları sağir eden bağiris, haykırış ve iniltilerini duymak... Kireçleşen kayaların çatırdayarak yiklışlarni işit- mek... Sabahleyin mağaraların girişi açılmaya çalışılduğinda... öküzler, merkepler, koyunlar yerde yatıyordu... Hayvanların arasında, onların altına yığılmış erkekler, kadınlar ve çocuklar bulu- nuyordu. Ölmüş bir adam gördüm, diz çökmüş, bir öküzün boynuzuna sıkıca yapışıp kalmış.omun önünde çocuğunu kucağında tutan bir kadın. Bu adam o hayvanın huysuzluğundan ailesi- ni korumaya çalıştıği sırada dumandan boğulmustu... 760 ceset saydik.." (L'Afrique Française/Fransız Afrika'sı, s. 442).
Gandi açık ve net ifade eder: "Ya şiddet ya da korkaklık tercihi arasında kalsaydım şiddeti tavsiye ederdim." Daha da net olarak şöyle der: Şiddetten kaçınma ızdıraptan ve ölümden korkan ve hiçbir direnme gücü bulunmayan insana öğretilmez. Fare, her zaman kedi tarafından yeniliyor diye şiddetten kaçınıyor değildir. Yaratılışı icabı yapmakta olduğundan başka türlü davranması mümkün olamayacağı için biz onu korkak olarak da göremeyiz. Fakat tehlike karşısında bir fare gibi davranan adam korkaktır.
Reklam
Gandi açık ve net ifade eder: "Ya şiddet ya da korkaklık tercihi arasında kalsaydım şiddeti tavsiye ederdim." Daha da net olarak şöyle der: Şiddetten kaçınma ızdıraptan ve ölümden korkan ve hiçbir direnme gücü bulunmayan insana öğretilmez. Fare, her zaman kedi tarafından yeniliyor diye şiddetten kaçınıyor değildir. Yaratılışı icabı yapmakta olduğundan başka türlü davranması mümkün olamayacağı için biz onu korkak olarak da göremeyiz.
İnsanın dini, eğer onun gündelik davranışlarına yön vermiyorsa, o din aldatıcıdır ve samimiyetsizdir. Eğer din, insana ve her bir insana güvenmeyi Allah'a iman açısından bir tehdit olarak görüyorsa, o din de afyondur.
Bazen köle ticaretinin birkaç milyon insanın Amerika'ya götürülmesiyle "sınırlı" (!) kaldığı söylenir. Oysa bu, gemilerle sağ salim götürülen her bir köleye karşılık ortalama on insanın öldüğünü unutmak demektir. Rakama vurduğumuzda -ki bu asgari rakamdır-, alınıp götürülen on milyon köleye bedel, yüz milyon insan yok edilmiş demektir. Dünya hiçbir zaman böyle bir soykırıma şahit olmamıştır.
Afrika'nın az gelişmişliğinden söz edildiğinde, Almanya'da Mecburi Çalışma Hizmeti sürgünlerini iki sene görüp yaşayan Fransa'da bizler, acaba üç asır boyunca milyonlarca adamımız, özellikle de en genç ve en gürbüzleri ülkemizden koparılsa, zincire vurulsa ve başka dünyaya götürülse, ekonomimiz, kültürümüz, halkımız ne hale gelirdi diye bir hayal edelim!
Reklam
Tabiî olarak ırkçılık da bu girişimi haklı gösterme ihtiyacından doğdu. Çünkü bir halk bir başka halkı kendi üstünlüğüne inanmadan veya inandırmadan baskı altına almaz ve sömüremez. XIX. yüzyılda Avrupa'nın en geri kalmış ülkesi Portekiz bile Afrikalıları "medenileştirmek" (!) için kendisinde bir yetenek olduğunu keşfetti.
1899'da Madagaskar'da, Fransız işgalinin resmi yönetmeliği, eğitimin gayesini şöyle belirliyordu: "Genç Malagaşları Fransa'nın sâdık ve itaatkâr vatandaşları yapmak ve oradaki Fransız yerleşimcilerin ve sömürgenin çeşitli kamu hizmetlerinin ihtiyacını karşılamak maksadıyla onlara bir sanat, tarım ve ticaret eğitimi vermek." Bakın, işte hiç değilse dobra dobra söyleniyor!
Arjuna cevap verir: "Bir katliamın ardından kral olmaktansa, derhal ölmeyi yeğlerim; kardeşlerimi, amcalarımı, babamı öldürdüğüm zaman artık hayatın benim için bir anlamı kalmaz."
93 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.