Mehmed Akif : Mısır Hayatı ve Kur'an Meali

M. Ertuğrul Düzdağ

Mehmed Akif : Mısır Hayatı ve Kur'an Meali Quotes

You can find Mehmed Akif : Mısır Hayatı ve Kur'an Meali quotes, Mehmed Akif : Mısır Hayatı ve Kur'an Meali book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Dikkat! İyiler anılmadıkça, kötüler ve kötülükler örnek olarak ortalığı doldurmaktadır. Hareketsizlik, suça iştiraktir.
Sayfa 228Kitabı okudu
Yeminim olsun ki, mecalim kalmadı; kendimi toparlayamıyorum. Bu yapılanlar, bana çok ağır geldi. Perişanlığımın derecesini size şöyle anlatayım: Secde-i sehivsiz namaz kılamaz oldum. Yahu namazda dalıp gidiyorum. Zihnim öyle perişan..” :(
Reklam
Mehmet Akif’in vatanını terk ederek bir daha dönmemecesine Mısır’a gidip ihtiyar-ı gurbet etmesinin gerçek sebebi, “rejim düşmanı” sayılarak polis tarafından takip altına alınmış bulunmasıdır.
1932 yılı sonunda bütün Türkiye’de ezan ve kamet Türkçe okutulmaya başlanmıştı. ..... 22 Ocak 1932: Kur’an-ı Kerim’in Türkçe tercümesi ilk olarak İstanbul Yerebatan Camiinde Hafız Yaşar (Okur) tarafından okundu. (Bu gün Ramazan’ın 14.günüdür.) ...3 Şubat 1932: Ayasofya Camiinde Türkçe Kur’an okundu. 5 Şubat 1932: İstanbul Süleymaniye Camiinde ilk Türkçe hutbe okundu. Hatip minbere başı açık, papyon kravat ve redingot ile çıktı. ...18 Temmuz 1932: Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bir yazısı üzerine, ezan Türkçe okunmaya başlandı...
Sayfa 188Kitabı okudu
Meal nedir? Her millette olduğu gibi meal ve tercümeler, Arapça bilmeyen müslümanlara veya başka insanlara Kur’an-ı Kerim’in manasını özet olarak anlatmak içindir. Yoksa tercüme ve mealler asla Kur’an değildir.
Sayfa 239Kitabı okudu
Reklam
Ezan, namaz kılanları namaza çağıran ve dinimizin Peygamberi Rasul-i Ekrem efendimiz zamanından beri okunan, kendisi de ayrıca dinî bir ibadet olan, gözlerimizin nuru, gönüllerimizin süruru, mübarek, mübeccel güzel ezanımız; alnı secdeye gelmez, namazdan hazzetmez, dine imana inanmaz bî-namazlar tarafından yok edildikten, yerine içki sofrasında kararlaştırılmış bir takım sözler konulduktan, dayanamayıp cami içinde olsun aslını mırıldananlar bile polis dayağından geçirildikten sonra ne oldu? Ezanı, kendilerinin hoşuna(!) gidecek şekle sokanlar, ezan öyle okununca, bir tanesi olsun namaza mı geldi? Hatta kendi evinde namaz mı kıldı? Hayır!...
Sayfa 190Kitabı okudu
Efendiler, bir ezanı düşünün, bir de kiliselerin çanını.. Çan sesi, demirden çıkan bir ses, ne sözü var, ne özü. Sadece bir gürültü.. Bir saatin çalması gibi, sadece vakti bildirir. İslam’ın ibadete davetinde ise bir mana var. Öyle bir mana ki, mü’minleri evvela iman birliğine, gaye birliğine, mana birliğine çağırıyor, vahdete çağırıyor. Ezanın kudsiyeti büyüktür. Ezan, kendi başına bir ibadettir..”
Sayfa 333Kitabı okudu
Hatimle Kılınan Teravihler
.... Eve döner dönmez hemen entarisini giyer, abdest alır, namaz vakti ise namazını kılardı. İnziva hayatı, senelerce Kur'an tercümesiyle meşguliyet, onu takva sahibi yapmıştı. Kur'an'ı su gibi ezber okurdu. " - Allah'a hamd olsun, demir hafız oldum, derdi. Şimdi Ramazanları, teravihi hatimle kıldırıyorum." " - Hangi camide?" "- Camide değil evde. Bizim oğlan( Tahir) cemaat oluyor, ben imam. Beraber kılıyoruz. Birkaç rekat sonra, bakıyorum Tahir arkamda yok. O kadar dayanabilmiş. Artık ben hem imam, hem cemaat oluyorum."
Öyle alimler yetişmeli ki, bunlar zamanın sahip olduğu bütün ilimleri, Kur’an’ın anlaşılmasında kullanmalıdırlar.
Sayfa 155Kitabı okudu
183 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.