Neredeyse kendimi bildim bileli beni öylesine huzursuz kılan, beni tehlikeden tehlikeye, rastlantıdan rastlantıya sürükleyip duran bu gezip dolaşmak dürtüsü, macera düşkünlüğünden çok, dünyada bana ait sükûn dolu köşeyi bulmak tutkusundan, başıma gelenlerle düşündüklerim, hissettiklerim ve arzuladıklarım arasında açık, yalın bir ilişki kurabileceğim o denge noktasına ulaşmak tutkusundan gücünü alıyor.