Mektûbât-ı Rabbânî Cilt 3

İmam-ı Rabbânî

About Mektûbât-ı Rabbânî Cilt 3

Mektûbât-ı Rabbânî Cilt 3 subject, statistics, prices and more here.

About

Altın silsileye mensup İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin en önemli eseri olan Mektûbât'ın tasavvuf edebiyatında da herkes tarafından kabul edilen müstesna bir yere sahip olduğu bilinmektedir. İmâm-ı Rabbânî, din ile tarikat ve hakikatın ayrı şeyler olmadığını altını çizerek vurgular. Şeriat, tarikat ve hakikati birbirini tamamlayan unsurlar olarak gören ve bu anlayışı müslümanlar arasında yaymaya, hâkim kılmaya çalışan bir kişiliğe sahip olan İmâm-ı Rabbânî'nin Mektûbât'ı bu yönüyle de ayrı bir önem taşır. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin doğumu, hayatı, tahsili, hocaları, yaşadığı dönem, verdiği mücadele, genel olarak görüşleri, şahsiyeti ve eserleri hakkında, eserin başında yer alan "İmâm-ı Rabbânî'nin Hayatı, Şahsiyeti ve Görüşleri" bölümünde ayrıntılı bilgi verilmiştir. Biz de bütün müslümanlar ve özellikle de tasavvuf yolunu önemseyenler için vazgeçilmez eserlerden biri olan Mektûbât'ın sahip olduğu bu müstesna yere uygun bir çalışma ile eseri okuyucularla buluşturmak istedik. Bu maksatla uzunca bir süre üzerinde çalışarak elinizdeki haliyle okurlara ulaştırdık. Mektûbât üzerinde yapmış olduğumuz çalışmaları şöyle özetleyebiliriz: Bu çalışmada ayet-i kerime ve hadis-i şerifler Arapça metinlerine yer verilerek harekelenmiştir. Bazı ayetlerin mealleri verilirken, genel olarak verilen mealden farklı bir meal verildiği görülecektir. Burada, konunun akışına uygun düşmesi ve İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin maksadını gözetmesi bakımından o meal tercih edilmiştir. Eserde yer alan hadis-i şeriflerin metinleri, kitapta ilk olarak geçtiği yere göre sıra numarası verilerek sıralanmıştır. Hadisin başında görülen numaralar buna işaret etmektedir. Hadis-i şeriflerin Mektûbât içinde geçtiği yerde kısa tahrici verilmiş, tam ve ayrıntılı tahrici ise 3. cildin sonunda yer alan "Hadisler ve Tahric" bölümünde hadisin metni ile birlikte verilmiştir. Bazı hadisler gerek hadis kaynaklarında gerekse İmâm-ı Rabbânî'nin Mektûbât'ta yaptığı nakillerde farklı lafızlarla geçmektedir. Biz de sözkonusu hadislerin tahricinde bu lafız farklılıklarına yer verdik. Mektûbât içinde ismi geçen, kendisinden bahsedilen ve mektup gönderilen şahıslar hakkındaki bilgiler de 3. cildin sonunda "Ekler" kısmında yer alan "Tercüme-i Haller" bölümünde bulunmaktadır. Mektûbât içinde geçen şahıslar hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler bu bölüme müracaat edebilirler. Yine Mektûbât içinde geçen tasavvuf, fıkıh, hadis ve kelam ilimleriyle ilgili terimlerin açıklamalarına da 3. cildin sonunda bulunan "Lügatçe" bölümünde yer verilmiştir. Özellikle tasavvuf terimlerinin sağlıklı ve doğru bir şekilde anlaşılabilmesi için buradaki açıklamalar dikkate alınmalıdır. Burada verilen açıklamalar özet mahiyetinde olup, konu hakkında daha ayrıntılı ve doyurucu bilgi edinmek isteyenler sözkonusu ilim dallarında hazırlanmış olan daha geniş kaynaklara başvurabilirler. Bu çalışmada yapmış olduğumuz diğer bir yenilik de Mektûbât'ın ayrıntılı bir indeksinin hazırlanması olmuştur. Titiz ve uzun bir çaba sonucu hazırlanmış olan indeks üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde ayet-i kerimelerin indeksi yer almaktadır. Mektûbât'ta geçen ayet-i kerime meallerine ulaşmak isteyenler bu indeksten yararlanabilirler. Bazı uzun ayet-i kerimeler birden fazla cümle ile indekslenmiştir. İndeksin ikinci bölümünde hadis-i şeriflere yer verilmiştir. Burada da uzun olan bazı hadisler birden fazla cümle ile indekslenmiştir. İndeks, hadis-i şerifin başlangıç cümlesi esas alınarak yapılmıştır. İndeksin üçüncü bölümü ise, Mektûbât içinde geçen şahıs, eser, yer, konu, kavram ve terimler dikkate alınarak hazırlanmıştır. Yazılan mektupların muhatapları dikkate alınarak aynı konuda farklı uzunluklarda mektupların yazılmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda, konu hakkında doyurucu bilgi almak isteyenler için bu indeks bölümü oldukça yararlı olacaktır. Zira bazı mektuplarda kısa ve özet olarak anlatılan konuların daha geniş ve doyurucu açıklamaları başka bir mektupta yer alabilmektedir. Bu kıymetli eserin, din ve tasavvufun doğru biçimde kavranarak yaşanmasına katkı sağlaması bizleri sevindireceği gibi bu katkının ahiretimiz için de önemli bir azık olacağına inanıyoruz. Eseri okuyarak istifade eden kardeşlerimizden bizleri de hayır dualarında unutmamalarını diliyoruz. Duamızı, "Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun" sözü ile bitiriyoruz.
Compiler:
Ali Sözer
Ali Sözer
Designer:
Ali Kaya
Ali Kaya
Estimated Reading Time: 23 hrs. 21 min.Page Number: 824Publication Date: 1 January 2012Publisher: Semerkand Yayınları
ISBN: 9786055455460Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Ciltli
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 27.3
Erkek% 72.7
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

İmam-ı Rabbânî
İmam-ı RabbânîYazar · 51 books
Ahmed Sirhindi, daha çok bilinen adıyla İmam-ı Rabbani veya İmam-ı Rabbani Ahmed el-Farukî El Serhendi, (d. 1564, Babür İmparatorluğu - ö. 1624), Hindistan'da yaşamış İslâm âlimi ve tasavvuf önderi. 1564 yılında, o zamanlar Babür İmparatorluğu egemenliği altındaki Hindistan'ın Serhend (Sirhind, Chandigarh) şehrinde doğdu. Ömer ibn Hattab'ın soyundan geldiği için 'el-Faruk' lakabını almıştır. 1624 yılında, 63 yaşındayken vefat etmiştir. Genel olarak Nakşibendi tarikatı mensubudur fakat Kadiriyye, Çeştiyye gibi diğer tarikatlar arasında da saygın bir yeri vardır. Nakşibendi tarikatının Müceddidiyye kolundandır. Babası ve Baki Billah gibi alimlerden dersler alarak İslami konularda birikime sahip oldu. Temel düşüncesi tasavvuf merkezlidir. Fakat mektuplarında şeriatsız bir tasavvuf anlayışının olamayacağını dile getirerek, önce şeriat kurallarının yerine getirilmesini tavsiye ederdi. Yirmi yaşlarındayken Baki Billah'ın muridi oldu. Kendisine Baki Billah tarafından icazet ve halifelik verildi. Ekber Şah'ın islama karşı tahrif ve yeni bir din oluşturma çabasına karşı mücadele vermiştir ve Ekber Şah'ı eleştirmiştir. Din-i İlahi adlı bu yeni oluşumun çok yaygınlaşmaması İmam-ı Rabbani'nin başarısı kabul edilir. Ekber Şah'dan sonra, yerine geçen oğlu Cihangir Şah, ordu içinde mürit sayısı arttığı için vezirleri tarafından bir tehdit oluşturduğunun söylenmesi üzerine Rabbani'yi hapse attırmıştır. Cihangir Rabbani'yi bir sene sonra hapisten çıkararak sohbetine aldı. Rabbani, onlarca mürşit yetiştirip Hindistan'ın değişik bölgelerine göndererek halkı irşat ettirdi. Ehl-i Sünnet inancıyla yaşayıp yeni kavramlarla tasavvuf ıstılahını genişletti. Mektuplarında, yaşadığı tecrübeleri anlatmasıyla sonraki sufilerin bir ıstılahî kaynağa sahip olmasını sağladı. Rabbani bazı kesimlerce ikinci bin yılın müceddidi ve müctehid kabul edilir. İslam hükümleri ile tasavvufu birleştirmesinden dolayı 'Sıla' ismi de verilmiştir. Rabbani insanı dünyada ve ahirette yükseltecek olan tevazunun ne olduğu ve kurtuluşun ancak Ehl-i Sünnet'e uymakla olduğu bildirmiştir. Talebelerine ilim tahsilini sıkı sıkı emretmiş, taassuba ve yobazlığa karşı mücadeleye çok önem vermiştir. Dini, cahillerden öğrenmeyi men etmiştir. Devamlı kitap okumalarını, ilim öğrenmelerini istemiş, önce itikadı düzeltmenin, sonra fıkıh bilgilerini öğrenmenin gerekliliğini anlatmıştır. Eserlerinde, iman ve Kur'an ahlakı anlatılmakta, Allah'ın varlığını, birliğini, sıfatlarını, ihlası, ruhu, şeytanla ve nefsle olan cihadı ve Allah'a samimi olarak nasıl yakınlaşılabilineceğini, peygamberlere ve dört halifeye uymaya çalışmanın gerekliliğini anlatmaktadır. Müminlerin kendi içinde bölünmüş olduğunu, ancak sadece Ehl-i sünnete uyanların kurtulacağını söylemiştir. Birlik olunması ve Müslümanlığın yayılması gerekliliğini üzerinde çokça durmuştur. Ehl-i Sünnet reyince ikinci bin yılın yenileyicisi (müceddid-i elf-i sâni) kabul edilmiştir. 63 yaşında doğduğu şehirde vefat eden Ahmed Sirhindi'nin türbesine bölgesinde Ravzayı Şerif denir.