Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Orta Boy

Mektubat Mecmuası-1 (Osmanlıca)

Bediüzzaman Said Nursî

Mektubat Mecmuası-1 (Osmanlıca) Sözleri ve Alıntıları

Mektubat Mecmuası-1 (Osmanlıca) sözleri ve alıntılarını, Mektubat Mecmuası-1 (Osmanlıca) kitap alıntılarını, Mektubat Mecmuası-1 (Osmanlıca) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reklam
Ve وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُون۪ٓى اَسْتَجِبْ لَكُمْ fermanını dinle. اَگَرْ نَه خَواه۪ى دَادْ، نَه دَاد۪ى خَواهْ denildiği gibi, “Vermek istemeseydi, istemek vermezdi.” 24. Mektub duanın sırrı azimine dair birkaç nükte
Dünya öyle bir meta' değil ki, bir nizaa değsin. Çünki fâni ve geçici olduğundan kıymetsizdir. Koca dünya böyle ise, dünyanın cüz'î işleri ne kadar ehemmiyetsiz olduğunu anlarsın!...
#mektubat#sözler#risale#risale-i nurKitabı okudu
Sultan-ı kainat birdir, herşeyin anahtarı O’nun yanında, herşeyin dizgini onun elindedir. Herşey O’nun emriyle halledilir.
Reklam
Dünya madem fânidir. Hem madem ömür kısadır. Hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur. Hem madem hayat-ı ebediye burada kazanılacaktır. Hem madem dünya sahipsiz değil. Hem madem şu misafirhane-i dünyanın gayet Hakîm ve Kerîm bir müdebbiri var. Hem madem ne iyilik ve ne fenalık cezasız kalmayacaktır. Hem madem "Allah kimseye gücünden fazlasını yüklemez." sırrınca teklif-i mâlâyutak yoktur. Hem madem zararsız yol, zararlı yola müreccahtır. Hem madem dünyevî dostlar ve rütbeler kabir kapısına kadardır. Elbette, en bahtiyar odur ki, dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, mâlâyâni şeylerle ömrünü telef etmesin, kendini misafir telâkki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin, selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin...
Eğer hasmını mağlûp etmek istersen, fenalığına karşı iyilikle mukabele et. Çünkü, eğer fenalıkla mukabele edersen, husumet tezayüd eder. Zâhiren mağlûp bile olsa, kalben kin bağlar, adâveti idame eder. Eğer iyilikle mukabele etsen, nedâmet eder, sana dost olur.
Bütün evliyanın sultanı olan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm; değil yalnız kalbi ve ruhu ile, belki hem cismiyle, hem havâssıyla, hem letaifiyle, kırk seneye mukabil kırk dakikada, velayetinin keramet-i kübrası olan Mi'racı ile bir cadde-i kübra açarak, hakaik-i imaniyenin en yüksek mertebelerine gitmiş, Mi'rac merdiveniyle Arş'a çıkmış, "Kab-ı Kavseyn" makamında, hakaik-i imaniyenin en büyüğü olan İman-ı Billah ve İman-ı Bil'âhireti aynelyakîn gözüyle müşahede etmiş, Cennet'e girmiş, saadet-i ebediyeyi görmüş, o Mi'racın kapısıyla açtığı cadde-i kübrayı açık bırakmış, bütün evliya-yı ümmeti seyr ü sülûk ile, derecelerine göre, ruhanî ve kalbî bir tarzda o miracın gölgesinde gidiyorlar.
Mir'ac RisalesiKitabı okudu
255 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.