" Öğrenmeyi çok isterdim.Acaba bana nasıl büyüyeceğimi öğretebilir miydiniz ? Yoksa büyümek de harhangi bir melodi ya da büyü gibi kişiden kişiye aktarılamayan bir bilgi mi?"
Günümüzde bir nostalji öğesine dönüşmüş olsa da mektubun ve mektuplaşmanın insanlık tarihinde önemli bir yeri var. İletişimin, siyasetin, kültürün ve edebiyatın hemen her alanını derinden etkilemiş olan mektup, bu yönüyle büyük bir ilgiyi hak etse de hakkında yapılan araştırmaların yeterli olduğunu söylemek zor. İngiliz tarihçi ve yazar Simon Garfield, bu eksikliği bir nebze olsun gidermek adına giriştiği araştırmaları son derece renkli ve okuması keyifli bir kitapla taçlandırdı: Mektup - Yazışmanın Hayli İlginç Tarihi. Antik Roma’dan günümüzün e-postalarına kadar çok sayıdan mektup örneği üzerinden mektupların hayatı nasıl yansıttığını, dahası nasıl kurduğunu okuyucuya gösteren Garfield, böylece tarihe ilgi duymayanların bile zevkle okuyacağı bir eser kazandırdı kitap dünyasına.
Hırsızların Yemini - Mary E. Pearson
Sıralamayı yaparken oldukça zorlandım, bazı kitapları elemek zorunda kaldım. Bu senenin benim için oldukça verimli bir yıl olduğunu düşünüyorum. Çok güzel ve kaliteli kitaplar okuduğum kanısındayım. Liste aslında daha da arttırılırdı, fakat 10 tanesinle yetinmek istedim.
Şeker Portakalı kitabını listeye eklemedim, çünkü daha önceden okuduğum bir kitaptı. Kesinlikle ilk 3'te olmayı hakeden bir kitapken diğerlerine haksızlık etmemek adına onu listeden çıkardım. Sıralamalar değişebilir ama bir sıralamaya sokmuş olmak adına sayı belirlemek durumundaydım ve bu sonuçlar çıktı. Güzel bir liste olduğuna inanıyorum. Farklı tarzlarda kitapları listeye eklemiş oldum. Herkesin okumasını tavsiye ediyorum 😊 Umarım gelecek yıl daha verimli bir yıl geçirmek dileğiyle herkese mutlu yıllar dilerim şimdiden. 🙏🏻
Tek kelimeyle 'muhteşem' bir kitap. Bu denli keyif alabileceğimi tahmin dahi etmezken, kitap beni aldı götürdü. Bir çok bölümden oluşuyor ve isminden de anlaşılacağı gibi tabi ki mektup üzerinden gidiyor. Mektubun tarihini keşfe çıkıyorsunuz. Her bölümde ayrı bir dönemi, kişi(leri)yi veya olayı ele alıyor - ki birden çok kişi, olay veya dönemden de bahsedebiliyor bölümde-. Her bölümün sonunda da 2.Dünya Savaşı döneminde mektupla başlayan bir aşk karşınıza çıkıyor. Birbirlerini aslında hiç görmemiş bu çift mektuplaşarak aşık oluyorlar. Bir İngiliz erkeği ve kadınının hikayesi bu. Her bölümün sonuna askerde olduğu süre zarfında yazdığı bazı mektuplar seçilip eklenmiş erkeğin. Kadının mektuplarının bir çoğu maalesef bazı nedenlerden dolayı yok edildiği için genel olarak erkeğin mektupları ağırlıklı olarak bölüm sonunda karşımıza çıkıyor. En keyif aldığım yerler, bölüm sonlarındaki bu aşk. Yıllarca birbirini görmeden, görecekleri günü bekleyerek yazışan o çift. Ve tabi ki hikayenin sonunu kitabın sonlarında öğreniyorsunuz :) .
Her bölümde muhteşem bilgiler sizi bekliyor. O kadar çok keyifli olaylar var ki... Bazı olaylar çok ilginç, bazıları da cidden genel kültür açısından sizi tatmin edecek şeyler. Ve adını bildiğimiz bir çok kişilerin de hikayeleri + mektuplarını okuyoruz her bölümün içerisinde. Yani bu kitaba olan beğenmişlik hislerimi daha nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama gerçekten okunmasını tavsiye ediyorum, ediyorum, ediyorum. Çok keyif alacağınızı umuyorum. Keyifli okumalar diliyorum.
Bana gelen aşk mektuplarının hepsini sakladım. Sadece eski sevgilimin gönderdiklerini attım. ( Herhalde şimdi bir atık sahasındadırlar. Ya da belki geri dönüştürülüp tuvalet kâğıdı yapılmışlardır. – onlara da bu layık zaten.)