Bakarım da bazı kimseler vardır, zengin, ya da mevki ve unvan sahibi. Fakat etraflarında tek dostları yoktur. Zavallılar kimseyi sevip derdine derman olmamış ki, başkaları da ona hemhal olsun.
Onlar beni sevdiklerini sanıyorlar, halbuki perdeyi çekince görecekleri Efendim'dir. Biz insanlari dâima yanıltan da, her el uzattığımız varlıktaki mânânın Allah olduğunu bilemeyişimizdir. Kemâl ve insanlığın şuuru ise bu hakikati hal edebilmektir.
Sokrat'a: "Filan adam yıllardır seyahat edip geldi, hiç değişmemiş" demişler. "Kendini de beraber götürmüştür." cevabini vermiş.
Gittiği yere dünyasını da beraber taşıyan adam gibi bahtiyar kimse olur mu?