Merhaba

Bozuk ve birikince arklar,
Gök ağlıyor,
Oldu bir şeyler.
Ya da olmadığından bu yaşlar.

Bir tanış,
Varış,
Karış,
Karış karış...

Acaba! yo'ğuyla buz eden, yakan
Şahidim halefim, bir his var mıdır?
Ki öyle ağır öyle uçuk öyle hayali...

Rüzgar bir kadın esiyor,
Ayrılıklar bir kadın ağlıyor
Ve meçhule gidiyor
Yağmurla gelen bir kadın.

Varlığınla var olmuşsa bu gönül,
Kattiyse bir hakikat olduğun
Ve yokluğun yoksa lügatlarda,
Nerdesin ey dîlber?

belki de son baharın çaresizliğidir,
vurur, yüzüne yüzüne...
yaz da öyleydi,
ilkbahar ve kış da!
Tuhaf, kuşların akışında hayat.
çocuk oyunları; bu hâller,
bir tükenişin izleri,
bir kadının yeniden yitişi,
söylenmeyenler; vazgeçtiğin o
güzel anların özlemi...
Bir şiirde canlanan,
Sonrasında tükenen,
Bir adamın çocuk yanı,
çocukça sevdalanışı; kör anlamsızlığı...
Şiir, varsa kadının, onadır. Aksi
yarı yarıya bir bardak; belki çay
belki yudumca titreyiş
dil ucunda sıcaklık
biraz şeker; çoğulcu hisler
yanı başında bir kadın
ötesinde gülüşmeler...
olmadı, olmadı ve
Çaresizlik ki gönlün sahipsizliğinden hep!

Kalem dokundukça yaprağa,
özlemleri çoğaldı yazanın
ve temsilden ağladı.