Anadolunun Akdeniz, Ege, Karadeniz kıyılarına boğazlara dair efsaneler.. mitolojik hikayeler ve arkeoloji dünyamızın tm bunlarla nasıl zenginleştiği. Tüm kıyıları gezmiş gibi oldum, kumları suyu bile öyle güzel tarif etmiş ki pek çoğuna yeniden ayak basmış gibi hissettim kendimi.
Roman ve öykülerinden sonra okuduğum ilk düşünce yazıları derlemesiydi.
Bodrum’dan sonra Gökova’ya da aşık olduğunu bu eserinde öğrendim.
“Halikarnas Balıkçısı’nı cennete götürmüşler hani Gökova? demiş..”
Efes bölümü ve 7 uyurlar kıssalarını Roma tarihinin önemli bir parçası olarak ele almış. Çok hoşuma gitti bu kısım da. Hz Meryem’in buralarda yaşadığına dair güçlü kanıtları da sunmuş okurlara.
Nazan hocanın Kehribar Geçidi romanı tamamen kurgu değilmiş, anlamış oldum.
Balıkçı’nın, tarihi eserlerin ülkemize iadesine dair British Museum’la yaptığı meşhur yazışmalarının kahramanı Kral Mausolos’un anıt mezarı ve yapının tahribine, heykellerin çalınmasına dair sunduğu gerçekler çok çarpıcıydı.