Erdal Akalın son eserinde, Mersinlilerin ‘Lina abla’ olarak andığı, Lina Nasif’in çocukluk ve gençlik yılları üzerinden hem eski Mersin’i, hem unutulmaya yüz tutmuş bir kültürü okuyucuya sunuyor.
Mersin’in eski ve köklü ailelerinden birine mensup olan ve çevresinde Lina abla olarak bilinen Lina Nasif, kentin sosyal ve sanatsal yaşamında adından söz ettiren isimlerden biri. Hayatını Mersin’in eski kültürünün yaşatılmasına adayan, bu amaçla birçok etkinliklere imza atan, başta dinler buluşması olmak üzere birçok sosyal projeye imza atan Lina Nasif, hem kendi hayatını, hem eski Mersin’i Dr. Erdal Akalın’a anlattı, onun anlatıları Dr. Erdal Akalın’ın kalemiyle okuyucuyla buluştu.
…Üç şeye sahibim; birincisi dost zenginiyim. Para pul benim için önemli değildir. Tüm Mersin benim dostum, hangi kapıyı çalsam o kapılar bana açılır. İkincisi bana gösterilen sevgi ve verilen değer her şeyden öteyedir. Üçüncüsü ise önce babamı ardından da annemi kaybettim. Ama onlar hiçbir zaman ölmedi benim için nereye gitsem ikisini de saygıyla anılırlar. Bu nedenle düşünüyorum ki insanlar anıldıkları müddetçe ölümsüzdürler…
(tanıtım bülteninden)