Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Metastaz 2 Yorumları ve İncelemeleri
Metastaz 2 yorumları ve incelemelerini, Metastaz 2 kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Metastaz 2 puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
910 üzerinden
Doğrusu ilk Metestazı okurken daha çok heyecanlanmış, daha çok şaşırmıştım. Bu sefer o kadar da değildi. Bunun anlamı bu kitapta anlatılanların daha az ilginç olması değil tabii ki. Ben alıştım, biz alıştık artık. Yolsuzluğa, arsızlığa, hırsızlığa, talana, hukuksuzluğa, zulme, vahşete, ayrımcılığa, cinayetlere alıştırdılar hepimizi. Vurdumduymaz olduk bir bakıma.
Formül çok basit aslında: kendinden olanı rantla, ihaleyle besle, destekçilerini dinle, medyayla, yalan dolanla kandır. Geri kalanı da baskıyla, şiddetle, korkuyla sindir.
Marx diyor ya "din toplumların afyonudur". Ne doğru söylemiş. Birebir yaşıyor bu ülke. Yıllardır hem de. Bir kısım uyuşmuş, bütün ülkeyi de peşine takıp bataklıklara sürüklemiş. Ve kendine dindar diyen bu insanlar yukarıda saydığım bütün haksızlıklara, hukuksuzluklara sesini bile çıkarmıyor.
Neyse sizler de biliyorsunuz zaten olanları.
Güzel günlerde buluşma dileğiyle...
İyi okumalar herkese.
Metastazi okuduğumda da inanilmaz etkisi altinda kalmistim,gündemi ne kadar takip etsenizde gerçekte neler döndüğünü ve hangi kurgulara maruz kaldiğımızı anlamak gercekten cok zor, çünkü medya organları gerçek gündemi yansitmiyor.Türkiye'yi bu duruma kimlerin getirdiğini anlamak istiyorsaniz mutlaka okuyun.
Anlatim dili çok sade olduğundan sıkılmadan okuyabilirsiniz.Her iki kitabi da kesinlikle okuyun.
“Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi tepemize inip bizi uyandırmadıktan sonra neye yarar?”
Franz Kafka
Maalesef kokuşmuşluğun, adaletsizliğin ve yozlaşmışlığın ne derecede olduğunu bir kez daha tamamen kanıtlara dayandırarak araştırmışlar.Kitabı okudukça üzülüyorum, umudumu kaybediyorum.Kurulan bu düzenden muhtemelen kuranında haberi yok, ipin ucunu kaybettiğinin farkında bile değil.FETÖ, pelikancılar, hakyol, nurcular, onlar bunlar şunlar..FETÖ hem "renklendirme" adını verdiği hareketle her yerde hem de hiçbir yerde değil. Gerçeğin girdabında sürüklenirken içinden çıkılmaz bir cenderede olduğunuzu fark ediyorsunuz. Tedaviyi reddeden bir hasta var çünkü tedavi edilirse öleceğinin farkında. Yaşadığımız dönem gerçeklik ötesi bir çağın çukuruna tekabül etti. Sistemin kötü niyetli oyuncuları hiç olmadığı kadar güçlü ve pervasızca insanlığın enerjisini emiyor.Arka planda ne tür işler döndüğü, hukukun üstünlüğünün yerine üstünlerin hukukunun işletildiği düzen içindeki örneklerle açık edilmiş.Devlette yaratılan çürümeyi ve herkesin hissettiği cendereyi belgeliyor.Bu kitap; çetelerin, tarikatların, hiziplerin, paralel örgütlerin elbirliğiyle odun taşıdığı cehennemi tarif etmeye çalışıyor. Kendisini yükseltirken dizini yurttaşların boğazına basanlar açık ki ülkeyi nefessiz bırakıyor. Adaletsiz, hürriyetsiz, eşitsiz, hukuksuz, ekmeksiz bir düzen ülkeyi cendereye sokuyor.Her şeyi çıplak edebildik mi? Bilmiyoruz. "İnsanlar arasında değil, gölgeler dünyasında yaşıyoruz" diyor ya Albert Camus. İnsanları anlatamadığımız yerde, gerçeği soymadığımız anda gölgeleri tarif ettik. Gölgeler, esasın kimi zaman kendisi, kimi zaman suretiydi. Okuyucuya kâğıtla akıl arasında bir yol bıraktık.
Metastaz kitabının devamı sayılabilecek Metastaz 2 - Cendere kitabı çetelerin, tarikatların, hiziplerin, paralel örgütlerin elbirliğiyle odun taşıdığı cehennemi tarif etmeye çalışıyor. İşin kötüsü kitapta okuyup öğrendiğim şeylere hiç şaşırmadım. Tavsiye ederim. Okuyun, okutturun.
Gerçekleri belgeleriyle birlikte isim isim öğrenmek çok kıymetli. Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ı araştırmacı gazetecilik yaptıkları için takdir ediyorum.
TANRI SİZİ AFFEDER Mİ?
Bir kitap incelemesine böyle bir başlıkla başlamak, bir de ateist iseniz ne kadar zor biliyorum. Çok ironik bir durum olsa gerek. Eğer bir Tanrı varsa (olmadığına bahse girerim :-) ramazanda günaha gireceğiz Tanrı bizi affetsin artık ) ) sizi affetmeyeceği kesin ki ben Tanrı'nın yerinde olsam asla affetmezdim. Neyse benim için en azından
Metastaz 2
Metastaz #42621031 kitabının devamı. Barış Terkoğlu ile Barış Pehlivan bizleri hayal dünyasında bir yolculuğa çıkartmıyor; yaşanan zaman içinde gerçekleşen ve metastaz yaparak her yere yayılan irinleri gösteriyor. O kadar çok ki!...
Sadece tek cümle ile bitirmek istedim. Yazarlar diyor ki!: Biz bunları gelecek nesillerin bugünleri daha iyi anlaması için yazdık. Bugünleri geleceğe taşıyıp orada anlamlandırıp bugünlere bakılsın. Garip ama gerçek bu. Umudu geleceğe taşıyıp bugünlere bakılacak. Çok fazla bir şey yazmaya gerek yok. Bu kitabı okuyan kişi, anlatılanlar için "ya doğruysa" sorusunu kendine sorup da "evet" cevabı alabiliyorsa, işte o yüzden bu kitaplar bugünler için değil de gelecekte anlaşılması için yazılmış….
Barış Terkoğlu ile Barış Pehlivan'un bu dördüncü kitapları ve o da okunup bitti. Lakin metastaz iyice yayılmaya da devam ediyor. Anlayabilecek kapasitesi olanlara; aklını kiraya vermeyenlere ve dönen fırıldakları görmek isteyenlere tavsiye ederim.
Bu kitabı 8 -9 Ocak 2021 tarihleri arasında okudum. Bu yazı da 9 Ocak 2021 tarihinde 1000Kitap sitesine eklendi.
Metastaz 2 : Cendere
Çok değerli iki gazetecimiz Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'dan yine muazzam bir eser... Devlet kurumlarının özellikle de bağımsız olması gereken yargının, tarikat mensupları ve önde gelen siyasilerin kendi emelleri doğrultusunda kullanılıp hukuk ilkelerinin ne şekilde katledildiği somut belgelerle gözler önüne seriliyor. Kamu kurum ve
“Herkesin hissettiği, çoğu zaman yüzleşemediği, genelde dile getirmekten imtina ettiği gerçeği, bazen de gölgesini okudunuz”
Bu sözler kitabın son cümlesi. Diyor ya; bazende gerçeğin gölgesini okudunuz. Katılmıyorum, kitabın ayrı ayrı birçok doğrudan bahsetmiş olması, gerçeği anlattığı anlamına gelmiyor. Bu kitap bize sadece gerçeğin bir gölgesini okutuyor. Gölge nedir? Silüettir, birinin varlığının işaretidir. Gerek Metestaz, gerekse. Cendere bize sadece gölgeleri, silüetleri gösteriyor. Bu gölgelerin ve silüetlerin sahiplerini hala bilerek göstermiyor. Bu sebeple bir birinden bağımsız bir çok doğru bilgi, olgu ve ve olay anlatılsa da her iki kitap da, tuhaf bir paradoksun içinde dönüp duruyor kitap. Bir gün bütün doğruları, bütün çıplaklığıyla anlatabileceklerin çıkacağı şeffaf, aydınlık günlerin gelmesini umut ediyorum.
Ülkemizde Yaşanan bazı olayların perde arkasını ve yaşanan sancılı süreçlerde neler olduğunu, kimin ne yaptığını, kimlerin kimlerin malına mülküne çöktüğünü, ülkemizdeki adalet sistemindeki sorunların neler olduğunu anlatmaktadır. Mutlaka okunması gereken bir kitap.
O kadar zor ki bu tarz kitapları incelemek!
Genelde köşe yazılarını okuyan ancak bu tarz kitapları okuyan biri değilim. Metastaz -1'i yazarlara destek olmak amacıyla almış ve okuduğumda derin bir çöküntü yaşamıştım. Zira geleceğe dair tüm umutlarımı alıp gitmişti kitap.
İkinci kitabı da yazarlara destek olmak amacıyla aldım ancak uzun süre okumaya cesaret edemedim. Kısmet Sedat Peker'in ifşa videolarını buldu. O kadar komik bir ülke ki.... Aslında bir suç örgütü liderinin açıklayıp insanları hayrete düşürdüğü şeyler açık açık ve hatta daha da fazlasıyla bu tarz gazetecilerin kitaplarında ve köşelerinde yazıyor. Hem de öyle günler, haftalar, aylar değil yıllar öncesinden. Ama işte okumak lazım.
Kitap yine ülkenin türlü rezilliklerini gözler önüne seriyor. İş adamlarının, savcıların ve siyasilerin türlü karanlıkları sanki bir kurgu romanın 2. si yazılıyormuş gibi artarak devam ediyor. Fetö'nün yerini alan yeni tarikatlerden tutun, seçimlerde yapılan yolsuzluklara, kimlerin kayyum olarak atandığına kadar bir çok yeni bilgi ediniyorsunuz.
O kadar garip ki, Barış' ları okurken yalan iftira, satılık kalemler gibi suçlamalara maruz kalabiliyorsunuz. İnsan istemeden düşünüyor. Şayet bu kitapta yazanlar yalansa, ifitraysa; kitapta ismi geçen kişiler (o kadar çok ki) Barış'lara tazminat davası açsalar; bu iki kişi bir daha değil kitap yazmak, su faturası ödeyemezler. Peki ya bu yazarların bahsettiği kişiler ve olaylar doğruysa? Sadece biri bile doğruysa... Devletin mahkeme salonuna dönmesi lazım...