Edebiyatımızın “acıya kiracı” şairi Metin Altıok'un, kızı Zeynep’ten çok uzaktayken ona yazdığı mektuplar sadece sev ginin ve dindiremediği bir özlemin değil; onun şiirinin de ara cısı. Altıok’un mektupları kâh Bingöl'den gönderiliyor, kâh İzmir'den, “sevgili meleğine, biriciğine.”
Felsefe öğretmeni olarak atandığı Bingöl'den haberler verir ken, iç dünyasının iniş çıkışlarını, sarsıntılarını, sitemlerini yine de en çok özlemini yazıyor Altıok. İçtenlikle yazıyor, ruhunu açıyor, onca uzaklıktan kızına ulaşmaya çalışıyor.
Bu mektuplarda bir babanın duyguları, özlemleri olduğu kadar öldürülen Cavit Orhan Tütengil’e ne oldu sorusu da, kendi yap tığı Kibele heykelciklerinin gözaltına alınışları veya Bingöl'ün yoksulluğu da var. Kısacası yalnız kalmış bir şairin dünyası.
Şair Metin Altıok’un yanında, baba Metin Altıok'u da tanımak isteyenler için bu mektuplar eşsiz birer ipucu...
SONDEYİŞ
Dolaştım yıllardır şurda burda, Ucuz otellerde kaldım.
İğne iplik taşıdım yanımda, Bir düzen tutturamadım.
Kadınlar da oldu elbet yaşamımda, Biri hariç hepsini bağışladım.
Sınadım kendimi karşılıklı acıyla, Ben hep ölüme ve aşka inandım.
Bir şey var dokunur bana; Yüzüme uymayan iğreti adım.