Metinlerle Batı Edebiyatı Akımları

Emel Kefeli

Metinlerle Batı Edebiyatı Akımları Posts

You can find Metinlerle Batı Edebiyatı Akımları books, Metinlerle Batı Edebiyatı Akımları quotes and quotes, Metinlerle Batı Edebiyatı Akımları authors, Metinlerle Batı Edebiyatı Akımları reviews and reviews on 1000Kitap.
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 hours
Edebiyat; insanın yaşadığı devrin toplumsal, siyasal, ekonomik, düşünsel atmosferinden etkilenerek, bunların etkilerini kendi ruh dünyasında özümseyip farklı bir bakışla estetik bir dokusu güçlü bir ürün ortaya koyması demektir. Yaşadığı devir ifadesi bizi yanıltarak sanatçının sadece kendi devrine odaklandığı hatasına götürmemelidir; zira her
Metinlerle Batı Edebiyatı Akımları
Metinlerle Batı Edebiyatı AkımlarıEmel Kefeli · Akademik Kitaplar · 20099 okunma
Postmodernizm
● ... Postmodern sanat üst ve alt kültür farklılığı üzerinde duran sanat anlayışına karşı çıkar. Kültür bir bütündür. Edebî romanlarla, ucuz cinayet romanları, bilim kurgular, TV dizileri ile sanat filmleri; ‘pop art’ ile Picasso aynı düzeydedir. Klasik sanat anlayışı bazı kültür ürünlerini üstün göstererek ayırım yapar ve sanat eserini
Reklam
modernizm
Modernizmin getirdiği bu gerçek anlayışıyla eserde, teknik ve estetik bakımdan da bazı değişimlere ihtiyaç duyulması kaçınılmazdır. Yeni yaşam deneyimini anlatacak yeni bir estetik biçim, yeni bir ifade biçimi arayışı başlar. Avant-garde (öncü) ve deneyci sanatçılar ortaya çıkar. Gerçeküstücülük, empresyonizm, ekspresyonizm gibi bireysel gerçeği kullanan akımlar oluşmaya başlar. Sanatın kurmaca yapısına dikkati çeken ilk akım modernizm olur. Modern sanatçı okuduğu metnin gerçek değil, gerçeğin zihninde oluşan biçimi olduğunu ileri sürmektedir.
Popülist yaklaşım sergilemeyen yazarların eserleri semboller üzerine kurulu, anla­şılması zor metinlerdir. Yazar, varoluş sürecindeki insanın “bunal­tı”sını, kararsız, tedirgin halini anlatır. Vaka ve entrikanın en aza indirgendiği metinlerde seçme durumundaki insan işlenmektedir. Saçma ve iğrenç bir dünyada sahipsiz, inançsız, dostsuz yaşayan insanın boşluk, hiçlik, bunalım ve abesle çevrili hayatı anlatılır.
Jean Paul Sartre, varoluşçuluğu tanımlar ve iki ayrı koldan geliştiği tezini öne sürer: 1- Dinci (Hristiyan) Varoluşçular; Kierkegaard , Kari Jaspers, Unamuno, Maurice Blondel, Henri Bergson v.d. Allah’ı inkâr etmeyen, dine bağlı bir varoluşçu felsefe geliştirirler. İnsanın kendini tanıması ve hür iradesi ile yapacağı seçimlerin sağlıklı olması Allah’ın varlığına inanması ile mümkündür. Hiçlik duygusunu yaşamaması ve yalnızlık duymaması için Allah’ın varlığını hisset­mesi gerektiğine inanırlar. 2- Dinci Olmayan, Ateist Varoluşçular: Tanrı’ya inanmayan varoluşçular Nietzsche, Heidegger, Jean Paul Sartre, Simone de Beauvoir, Albert Camus v.d. gibi filozof ve yazarlardır. Tanrı’ya inanmadıkları gibi tarihe, geçmişe ve geleceğe de inanmazlar. Allah’ın varlığına inanmanın insana sorumluluklarını unuttura­cağını düşünürler. Varoluşçuluğun bu farklı eğilimlerini taşıyan yazarların ortak noktaları ‘insanın varoluşunun anlamını’ ele almalarıdır. Varlığın öze önce gelmesi ve topluma karşı ferde değer verme gibi hususlarda birleşirler.
Gerçeküstücülerde gerçek anlayışı, Freud’un görüşleriyle paralellik gösterir. İnsan gerçek hayatın sefaletlerini dayanılabilir hâle getiren bir hayaller ülkesinde yaşamaktadır. Eğer insan bu hayallerin neler olduğunu anlayabilirse, yarı uyku hâlinden uyanıp kendine gelebilirse kendi gücünün de sınırlarını görecektir. O zaman da gerçeği değiştirecek ve artık hayallere ihtiyaç duymayacaktır.
Reklam
Bu kadar kolay, ne kasıyorsunuz o kadar
Dadaist Şiir Yazmak İçin Bir gazete alın Makas alın Bu gazetede şiirinize vermeyi tasarladığınız Uzunluğa sahip olan bir makale seçin Makaleyi eşit parçalar hâlinde kesin Daha sonra bu makaleyi meydana getiren kelimeleri özenle kesin Ve bir torbaya koyun Yavaşça karıştırın Daha sonra her küpürü peş peşe Torbadan sırayla çekin Olduğu gibi yazın Şiir size benzeyecektir.
Realizm
Realizmde sanat dolayısıyla da roman ahlâkî, dinî, sosyal bir amaca hizmet etmez.Bu realistlerin “romandan asla ahlâkî, toplumsal bir sonuç çıkmasın” diye düşündükleri anlamına gelmemelidir. Okuyucunun romandan çıkardığı ahlâkî sonuç romancının hedefi değildir.Romanın kendi güzelliğinden ve biçim mükemmelliğinden başka endişesi yoktur. Bir fizikçinin tabiat olaylarını izlediği gibi romancı da insanları ve onların hayatlarından bazı kesitleri izler ve anlatır. Romancının yorum yapmaya veya kendi fikirleri doğrultusunda kahramanlarına yol göstermeye hakkı yoktur.
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.