Mevlâna, ünlü İslâm düşünürü Gazâli(ö. 505/1111) de olduğu gibi, kendi devrinde geçerli olan hayatın çeşitli anlamlarının farkına tedricen vardı. Halk arasında yaygın geleneksel değerlere inanma, belli kurallara dogmatik olarak bağlanma, aklın peşine düşme ve nihayet formel ve geleneksel din kabulü yerine, sûfî hakikatine ve İlâhî aşka bağlanıp, onu yaşama, bu tedricin ilk akla gelen başlıklarıdır.
Sayfa 170 - rumi