Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.24
Mezarın Çağrısı Reviews
You can find Mezarın Çağrısı reviews, Mezarın Çağrısı book reviews, Mezarın Çağrısı ratings on 1000Kitap.Score
8.5Out of 10
·
Not rated
#SimonBeckett
#DavidHunterKUTUSETİ
#MezarınÇağrısı 339 sy
Her Canlı Ölümü Tadacaktır..
Hiçbir şey sonsuza dek saklanamaz.
____________________
#okudumbitti
Mezarın Çağrısı kitabı 8 yıl evvel işlenen cinayetlerle başlıyor. Katil genç kızları türlü işkencelerle öldürüyor ve boş bir araziye gömüyor. Neyse ki çok geçmeden yakalanıp tutuklanıyor ve yıllarca hapse mahkûm ediliyor. Bu sırada maktüllerden bir tanesi polislerin çabasıyla ve arkeolagların yardımıyla bozkırda yapılan kazı esnasında bulunuyor. Diğer öldürülen kızların yerini belirlemek amacıyla katil olay yerine getiriliyor. İşte bundan sonra olaylar sarpa sarıyor. Çünkü katil bu soruşturmada görev alan kişileri gözüne kestiriyor ve çok geçmeden onların izini sürmek için hapishaneden bir şekilde firar ediyor. Düşüyor bizimkilerin peşine. Bu kez kitabı, şimdi bir şey olacak, şimdi bir şey yapacak, kaç ordan, koş, saklan diye diye yüreğim ağzımda okuyup bitirdim. Beckett kitapta eridi bitti, ben de okurken soğuk terler attım. Elbette harika bir finalle de uğurladım canım Hunter’ı. Bu kez ters köşe durumunu daha derinlemesine yani köşelere çarpa çarpa yaşadım.
•
Bu serinin bana kattıkları alışılagelmiş polisiye ve gerilim kitaplarından çok farklıydı. Buradaki mevzu ölüme giden yol değil, ölümden sonrası. İnanılmaz bilgiler öğrendim. Bazı öğrenimlerim aydınlanma noktam oldu diyebilirim. Vakanın yanı sıra adli antropoloji, pataloji ve anatomi öğeleriyle bezeli eğitici birer ders kitabı niteliğindeydiler. Az biraz bu ilime merakınız varsa tam bir doyum yaşayacağınıza emin olun. Size bir şeyler kattığına inandığınız kitapları sevin, bağrınıza basın onları :)
344 syf.
8/10 puan verdi
David Hunter, bu kez, fiziksel görünümü itibariyle bana Jason Voorhees'i hatırlatan bir seri katil ile ilgili olayların peşine düşüyor. Serinin diğer kitaplarında da olduğu gibi dişli karakterlerle mücadele ederken bir yandan da - her zaman olduğu gibi - geçmişteki yaraları ile yüz yüze geliyor.
Beckett, akıcı anlatımıyla bu kitapta da okuyucuyu sıkmıyor. Merak uyandırıcı bir kitap daha sunuyor bizlere...
Sağlam karakterleri ile oldukça gerçekçi bir dünya oluşturan yazar, yine iyi bir iş çıkarmış.
Bu ay kalan iki kitabı okuyarak ülkemizde basılı olan kitaplarını okumuş olmak büyük mutluluk Çok sevdim David Hunter karakterini, ve her kitapta eksilmeyen adrenalin, merak, muhteşem kurgusu ile bir solukta okudum. Kalan iki devam kitabı gecikmez inşallah bu yazarı mutlaka okuyun tavsiyemdir.
Bu kitapta David Hunter'ın eşini ve kızını nasıl kaybettiğini öğreniyoruz. O dönemde baktığı dava yarım kalır ve sekiz sene sonra kapısına gelen dedektif Terry Connor ile yarım kalan dava için yine muhteşem bir maceraya atılır.
#OkudumBitti
#MezarlarınÇağrısı
#SimonBecket
#339Sayfa
Dört genç kızın ölümünden sorumlu olarak tutuklanan Jerome Monk kurbanlardan birinin cesedinin bulunmasından sonra Hunter ve Sophie’nin de dahil olduğu ekip ile diğer üç kızın mezarlarını göstermesi için dışarı çıkarılır. Ancak kaçmaya teşebbüs edince bir daha çıkmamak üzere içeri
Dartmoor’da 8 yıl önce, 4 genç kızı öldüren tecavüzcü ve katil Jerome Monk, kızları nereye gömdüğünü polislere göstermek için hapisten çıkarılır, tam ilerleme kaydediliyor derken Monk ellerinden kaçmaya çalışır ve tekrar yakalanarak bir daha çıkarılmamak üzere hapse geri yollanır.
Jerome Monk olayıyla ilgilenen, David’in arkadaşı olan ancak sonradan tatsız olaylar sonucu araları bozulan Terry Connor, 8 yıl sonra aniden David’in kapısında belirir ve ona kötü bir haber verir.Jerome Monk hapishaneden kaçmıştır ve 8 yıl önceki aramada çalışanları yeni kurbanları belleyip peşlerine düşmüştür.
Mükemmel ötesi bir seri ve mükemmel ötesi bir karakter David Hunter.Serinin sonuna gelmiş bulunmaktayım böylece.Tekrar okuduğuma sevindim, çoğu şeyi unutmuşum okuyunca farkettim.Dördüncü kitabın sonu devam kitabı gelecekmiş gibi bitmesine rağmen yazarımız maalesef devam ettirmedi bu güzelim polisiyeyi.10 kitap daha yazsa inanın seve seve okumaya devam ederdim.Polisiye severlere ve henüz David Hunter ile tanışmayanlara tavsiyemdir.
Serinin son kitabı. Tüm seri boyunca aynı heyecan, aynı sürükleyicilik. Son sayfaya kadar heyecan dinmiyor. Çok beğendim. Tabii seriyi ara vermeden okumanın keyfi çok başkaydı.
Son kitapta öldürülüp gömülen dört kızın mezarını arıyoruz ve bir insan azmanı katil var elimizde.Siz yine de Simon Beckett okuyorsanız son sayfaya kadar her sürprize hazır olun.
Hayat kin gütmek için fazla kısaydı...
.
.
Düşüncelerim sanki zihnimin içinde kendi yollarını bulmaya çalışıyorlarmış gibi daldan dala konuyordu...
.
.
Ne kadar karmaşıklaşırsan, başını o kadar belaya sokarsın...
.
.
Merhabalar sevgili kitap dostlarım... #davidhunter serisinin dördüncü ve son kitabı olan #mezarınçağrısı kitabından bahsedeceğim bugün sizlere... Çok basit bir kuralla, mezarın çağrısına kulak vereceğiz.. Çünkü, hiçbir şey sonsuza de saklı kalmaz... Kural basit... Bir, iki, sekiz kuralı... Mezarın altından size sesleniyor... Mezarın çağrısına kulak vermek için hazırsanız başlıyoruz
.
.
Her yerde olduğu gibi, burada da neden ve etki yasası geçerlidir. Tıpkı doğada hiçbir şeyin gerçekten yok olmadığı gibi, hiçbir şey tam olarak gizli de kalmaz. Ne kadar derine gömülmüş olurlarsa olsunlar, ölüler yine de varlıklarını bildirebilirler. Bir. İki. Sekiz...
Hiçbir şey sonsuza dek saklanamaz!...
.
.
Hatırlarsanız Davıd Hunter ile tanıştığımız ilk kitapta, kızı ve karısını kaybetmesi üzerine gittiği bir kasabada, kendisini tehlikenin göbeğinde bulmuştu kahramanımız... İşte, bu eserde sekiz yıl öncesine gidip, karısı ve kızını tanıma sevincine ve kaybedişine şahit olma üzüntüsüne ortak oluyoruz... Ve, yıllar önce işlenmiş cinayetler ile azılı bir katilin dünyasında, kayıp cesetlerin mezarının çağrısını duyuyoruz. Temposu hiç düşmeyen kitap sanırım serinin en sevdiğim kitabı oldu ve Davıd Hunter , bizlere güzel be veda gerçekleştirdi... Severek okuduğum bu seri tavsiyemdir der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim. Kitapla Kalın
"Bir . İki . Sekiz .
Çürümenin sayıları. Büyük küçük bütün organizmalar bu orana göre bozulur. Havada, suda, toprakta. Hava şartlarının aynı olması kaydıyla , su altındaki bir cesedin dağılması yüzeyde bırakılan bir cesedin iki katı zaman alır. Toprak altında ise sekiz kat daha fazla. Bir, iki , sekiz . Bu basit bir formül ve kaçınılmaz bir gerçektir.
Bir şey ne kadar derine gömülmüşse , o kadar uzun süre sağlam kalır. "
Herkese Merhaba
Adli Antropolog David Hunter ile macera hız kesmeden devam ediyor. Yazar bu kitabına çürüme hakkında bilgi vererek başlamış.
David Hunter 8 yıl önce bir cinayet davasına göreve çağırılmıştı. Katil 4 kadının ölümünden sorumluydu ve 3 cesedin yeri bilinmiyordu. Katil Monk'tan cesetlerin yerini öğrenmek istediklerinde arayışa katılma şartı sunmuştu. Arama sırasında mezarlar bulunmamış ve Monk cezaevine gitmişti. 8 yıl sonra gelen hacer Hunter'ı şaşırtır çünkü katil hapisten kaçmıştır. Araştırma katılanlar için tehlike vardır.
Yazarın her kitabında gıcık bir karakter var ve kitabın sonuna kadar sinir bozuyor. Aklımdan geçen ihtimal gerçek oldu diyebilirim. Sana gelince David Hunter aklına yatmayan birşey olduğunda peşine düşerdin bu kez niye geç farkettin anlamadım .
Ne olursa olsun gizlenen şeyler illaki ortaya çıkıyor da suçsuzların ödediği bedelin karşılığı yok maalesef.
Film tadında polisiye-gerilim seviyorsanız seriyi okumalısınız.
" Herkesin bir geçmişi vardır. İyi ya da kötü, o geçmişin bizi biz yapan şeylerde payı vardır. "
Kitap Hunter'ın eşinin ve kızının yaşadığı yıllarla başlıyor. Daha önceki kitaplarda kendini bu olaydan neden sorumlu tuttuğu açıklığa kavuşuyor. Yine mezarlar ve bulunmayı ve çözülmeyi bekleyen sırların işlendiği, Hunter, Sophie ve Terry ve Monk un başrollerde olduğu film tadında bir kurgu. Önyargılar; bir kişiyi suçsuzken suçlu görmenin analizi. David Hunter'ın diğer kitaplarında da olduğu gibi en yakınındaki kişilerin hiç beklenmedik şekilde sırlar barındırdığı ortaya çıkıyor. Terry ve Sophie nin yaptıklarının altında yatan nedenler ve Monk'un biçare tünelde sıkışmış ölü bedeni hafızamda yerini aldı.