Mezarlarınıza Tüküreceğim
Boris VianMezarlarınıza Tüküreceğim Reviews
You can find Mezarlarınıza Tüküreceğim reviews, Mezarlarınıza Tüküreceğim book reviews, Mezarlarınıza Tüküreceğim ratings on 1000Kitap.Score
6.8Out of 10
İntikam almanın Lee Anderson (Beyaz Zenci) tarzı.
Daha az zenci olduğum için aralarına karışmakta sorun yaşamadım. Bize duydukları nefret ve kendilerine olan hayranlıklarının boyutu inanılmaz derecede iğrençti. Görmenizi istemem doğrusu. Onlar için avlanacak hayvanlardan, boyunlarımıza, burunlarımıza halkalar takılacak kölelerden, bir kafese kapatılıp eğlencelik olmaktan öte bir şey olmadık hiçbir zaman.
Ama ben. Lee Anderson. Var olduğum sürece onlardan bunun intikamını en gizli hazinelerini gün yüzüne çıkararak alacağım.
Okuması hayli zevkli ancak çok da bir numarası olmayan Boris Vian kitabı.
Ben Boris Vian'ı pek sevmem. Okuduğum 3. Boris Vian kitabı oldu bu ki diğer ikisinin tarzı bundan apayrı. Günlerin Köpüğü ve Savrulan Otlar Arasında'yı okumuştum daha önce. Günlerin Köpüğü'ndeki absürtlük hiç bana göre bir şey değil mesela, kötü kitap diyemem ama başka türlü yazılsa daha çok sevebilirdim. Bu kitap ise baya başka türlü yazılmış. Ben kitabın Akyüz Yayınları'ndan çıkan baskısını okudum. 3. baskıydı benim okuduğum. Açıkçası Akyüz Yayınları nedir, kimdir; böyle bir kitabı neden basmışlar hiçbir fikrim yok. Çeviren Muna Cedden isimli biri bu arada.
Tarz olarak Bukowski'yi anımsatıyor. Spoiler vermemek adına konudan çok bahsetmiyorum ancak zaten neyin ne olduğunu kitabın yarısına geldiğinizde tahmin ediyorsunuz. Zaten ince de bir kitap. Nefret duygusunu bu kitaptan çok daha iyi veren kitaplar okudum o yüzden o tarafından falan övmeyeceğim kitabı genelde övgülerin aksine. Benim nazarımda okunmaya değer olsa da üzerinde çok fazla konuşmaya değmez. Yalnız okuması başta da dediğim gibi hayli zevkli bir kitap. Her şeyi geride bırakıp bir kasabaya yerleşen, orada kitapçılık yapan ve oranın güzel kızlarını götüren bir adamın argo üslupla yazılmış hikayesini okumak, çiçek böcek yazarlarını seven biri değilseniz fazlasıyla keyif verici olacaktır sizin için de.
Boris Vian diyor ki...
Boris Vian’ın Amerika’da ırkçılığa uğrayan bir adamın intikam almak için yaptıklarını anlatan bir kitap. Anlatımı gayet açık fakat Vian bu anlatımı yaparken hiçbirimizin kabul edemeyeceği kadar yoğun bir erotizm ile bu kitabı oluşturmuş özellikle bazı bölümleri okurken rahatsız olduğumu söyleyebilirim -kitabın çoğunu rahatsız ola ola okudum.- Alışılmışın bayağı dışında bir kitap. Edebiyat okurlarına ve sosyal bilimlere ilgi duyan kişilere bile tavsiye ederken zorlandığımı ayrıca belirteyim. 6,6/10
127 syf.
·
Not rated
Her kitabı okuduktan sonra bir düşünceye ya da bir karara varırsınız . Ama bu kitabı bitirdiğim an kendime şu soruyu sordum : Niçin bu kitabı okudum ?
Bir boşlukta hissediyorsunuz kendinizi kitap bitince . Sanki sıfır noktasındasınız ..
Lee Anderson , kitabımızın baş kahramanı . Alkolik, yaşları 10-15 arasında değişen kızlarla ilişkiye giren, cinayete kadar giden "vahşet demek daha doğru olur .." , hayattan pek de bir beklentisi olmayan bir adam ...
Yeri geliyor; gözyaşları, çaresiz titremeler ve yalvarmalar Dolar denilen paranın yanında zerre kadar bir anlam ifade etmiyor ..
Siyah ile beyaz arasındaki tartışmaya değiniliyor kitabın bir noktasında , fakat yaklaşım oldukça nesnel aktarılmış okuyucuya ..
"Dipnot: Kitap, zamanında ahlaki değerlere aykırı bulunduğu için yasaklanmış..
Okurken de göreceğiniz üzere yaşları 10 ile 15 arasında değişen kızlarla seksten cinayete kadar birçok şey barındıran bir kitap .. "
Şahsi fikrime gelecek olursak .. Bence şu anda da yasaklanmalı .
" Bir alıntı : Lee Anderson bu iki kadına, hatta bize de, hayatımızda görüp görebileceğimiz en büyük şiddeti tattırmaktan kendini alıkoyamaz. Tam bir intikam makinesidir. O, adeta bir bıçaktır; Nash'i de onun bileği taşıdır. Bir insanın, aslında iyi bir insanın, öfke ve intikam duygusuyla nasıl hayvanımsı bir varlığa dönüşebileceğinin romanıdır Mezarlarınıza Tüküreceğim .. "
Beyaz bir melez olan Lee, beyaz bir kıza aşık olduğu için öldürülen siyah kardeşinin intikamını almak için kasabasından ayrılıp onu kimsenin tanımadığı bir yere yerleşir.
Lee ‘amaca giden her yol mübahtır’ diyerek intikamını ırkçı olan iki kız kardeşten alır.
Konusu ilgi çekici olsada bence anlatılmak istenen ırkçılık ve intikam duygusu yerine oturtulmamış. Yazar tamamen farklı bir yol denemiş yazarken, aynı konular üzerine yazılan diğer kitapların aksine dili farklıydı. Cinselliği ve şiddeti ön planda tutmuş. Bunu göze olarak okusamda artık bir yerden sonra işler inanılmaz derecede iğrenç olmaya başlıyor. Tecavüz pedofili olabilcek en kötü şekilde yazılmış ve o kadar rahatsız edici ki baya tetikleyici içerik var yani.
Konunun tam oturtulması da kitabın neredeyse tamamen diyaloglardan oluşması ve olayları düz yazıyla kısaca anlatılması. Hatta belki Lee’nin kardeşinin başına gelenleri daha detaylı okuyabilseydik kitap daha iyi anlaşılabilir ve etkileyici olabilirdi.
Çizgi romanla kitap birebir aynı gidiyor zaten kitabın da çoğunluğunun diyaloglardan oluşması sebebiyle sadece çizgi romanı da okumak yeterli olurdu belki. Çizimleri de güzeldi karakterin çizimlerini çok beğendim bu yüzden çizgi romanı kitabın kendisinden daha çok beğendim.
Beklentim yüksekti açıkçası bu kitap için, bir miktar hayal kırıklığı oldu maalesef.
