Saat sekizdi, güneş batmak üzereydi. Bu enlemlerde uzun süren günbatımına rağmen hava şimdiden çok karanlıktı. Gökkubbenin üzerine dev bir buhar bulutu çökmüş gibiydi, ama henüz bu bulutları dağıtacak en ufak bir rüzgar yoktu.
Esasen, on iki milyon kilometre karelik bu geniş imparatorluğun, Batı Avrupa devletleri gibi homojen bir nufusa sahip olması mümkün değildir. İmparatorluğu oluşturan milletler arasinda nüans denemeyecek kadar büyük farklar vardır.
Mıchel Strogoff, emirin onu öldürmekten ziyade kör etmeyi istediğini anladı. Kayıtsız ve kaygısız bir tavır takındı, gözleri açıktı. Artık çarın ulağı olamayacağını düşündü, annesini ve Nadia'yı düşündü.
Önünde annesini görünce şöyle bağırdı:
Annem! Son bakışım senin için olacak. Şurada tam önümde kal. Gözlerim görmeyi sana bakarken bıraksın istiyorum.