Naşide Gökbudak'ın da yazdığı gibi, uğrak yeri olan bu dünyada bir müddet kalmış insanların romanını daha yeni bitirdim. Kanuni'nin ve Hürrem'in kızları, güzel Mihrimah'la birlikte Osmanlı saraylarında şöyle bir dolaştım. Aşkın anlamını, insanın sorumluluklarının ve hayatta ki yerinin tanımını inceledim. Ama bu kitaba Gökbudak'ın en beğendiğim romanı da diyemedim. Galiba yazar, kendi çevresindeki kişilerin biyografi romanlarında çok daha iyi iş çıkarıyor.
Her zaman, tarihi bir roman yazmanın ve okumanın zor olduğunu düşünmüşümdür. Yazmak zordur, çünkü ne kadar araştırma yapılırsa yapılsın asıl gerçeğe ulaşmak tamamen imkansızdır. Okuyucu için zor olmasının sebebi ise, tarihi olayları bugünle çarpıştırıp durmanın ve kıyaslamanın can sıkıcılığındandır. Objektif bakmak, olayları ve kişileri o zamana göre değerlendirmek gerçekten de zihin için çok yorucudur. Bu durumda ben, zihnimi bir bardak çayla dinlendirip, artık önümde ki kitaplara bakacağım.