Anaksimandros’tan önceki dönemlerden günümüze ulaşmış gerek Yunanca gerekse başka dillerdeki bütün metinlerde, yağmur, gök gürültüsü, deprem ve rüzgâr gibi doğa fenomenleri, İlâhî varlıklara atfedilen nice kavranamayan gücün tezahürü gibi, her zaman ve sırf mistik-dinî terimlerle açıklanıyordu.