Başaramazsın dediler, başardık!

Milgem'in Öyküsü

Özden Örnek

Milgem'in Öyküsü Quotes

You can find Milgem'in Öyküsü quotes, Milgem'in Öyküsü book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Uzun Ufuk Projesi’nin Doğuşu
Ege Denizi bizim için her zaman birinci öncelik verdiğimiz deniz harekat sahası olmuştu. Coğrafya nedeniyle bu denizde pek çok dezavantajlı durumumuz vardı. Harpler, özellikle deniz harpleri uzun menzilli silah kullanımına doğru koşarken, coğrafya bizim uzun menzilli silah kullanmamızda büyük riskler meydana getiriyordu. Bilindiği üzere bir hedefe uzun menzilden silah atabilmek, o hedefi uzun menzilden tespit etmek ve düşman olup olmadığını anlamakla mümkündür. Bu nedenle Ege, her zaman bizim için bütün dikkat ve kaynaklarımızı verdiğimiz bir deniz oldu. Yunanistan, geçen zaman içerisinde adalarını radarlarla donattı ve keşif uçakları satın aldı. Buna mukabil bizim hiçbir şey yapmamamız Ege’de durumu aleyhimize çevirmişti. Bir harekatın ilk ve gerçek şartı düşman hakkında bilgidir. İstihbarat olmaksızın düşmanla dövüşmek, adeta elini, gözü kapalı arı kovanına sokmak gibi bir şeydir.
Sayfa 49 - Kırmızıkedi YayıneviKitabı okudu
Johnson Mektubu’na İsmet İnönü’nün cevabı
1964 Haziran ayı başında Kıbrıs’la ilgili gerginlik iyice artmıştı. Bunun üzerine TBMM’den almış olduğu yetkiye istinaden hükümet, gerektiğinde Kıbrıs’a müdahale kararı almıştı. 5 Haziran 1964 günü tarihe “ Johnson Mektubu “ olarak geçecek olay oldu. Türk hükümetinin Kıbrıs’a müdahale kararından sonra ABD Başkanı Johnson Başbakan İnönü’ye bir mektup yazarak, “ Kıbrıs’a müdahale edilirse, ABD yardımından verilen malzeme ve silahın kullanılamayacağını” belirtti. Tabii bütün Silahlı Kuvvetler, tamamına yakın oranda, ABD yapısı silah ve malzeme kullandığı için bunun ordumuzu ne kadar etkileyeceği açıktı. Başbakan ( İsmet İnönü ), bunun üzerine, “ ... gerekirse yeni bir dünya düzeni kurulur ve Türkiye’de bu düzende kendine uygun bir yer bulur...” diye bir açıklama yaptı. Bütün bu olay henüz 21-22 yaşında olan biz gençleri ve milliyetçileri çok etkilemişti.
Sayfa 32 - Kırmızıkedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Kişisel tecrübe
Amerikan ambargosu bize yeni bir hayatın başladığını uyarması yönünden çok yararlı oldu. Doğal olarak ABD bu konuda yalnız kalmadı; Almanya ve diğer bazı ülkeler de ABD örneğini takip etmeye başladılar. NATO içerisinde, iki ülkenin çatısması ittifak için iyi bir görüntü değildi; ama müttefiklerin birbirine ambargo koymasına kimse ses çıkarmıyordu. Bu olaylardan sonra kendi özümüze dönmenin ne kadar önemli olduğunu anlamamız gerekirdi... Bu olay beni kişisel olarak çok etkiledi ve hiç hazmedemedim. Sonraki yıllarda yetkilerin arttıkça kendime yön çizen bir olgu haline geldi. Bir kez şunu öğrendim: Kendi uygarlık ve kültürünün Yunan ve Roma’dan; dini inançlarının ise Musevilerden geldiğine inanan toplumlar, ne bizi kendi içlerine kabul ederlerdi ne de ülkelerine karşı bizi desteklerlerdi. İlişkilerimiz, onlara sadece yaradığımız sürece iyi olabilirdi. Batı Avrupa ve ABD’ye karşı reel politika bu gerçek üzerine bina edilmek zorundaydı.
Sayfa 31 - KırmızıkediKitabı okudu
Deniz Kuvvetleri daima bilim ve teknoloji alanında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hedef gösterdiği şekilde, çağdaş uygarlıklar düzeyine gelebilmek için mücadele vermiştir. İşte sadece bu nedenle bile, bizler için "Deniz Kuvvetleri demek, teknoloji demektir."
MİLGEM Projesi’nin böyle ağır aksak gelişmesi çok canımızı sıkıyordu. Neden kendimizi zora sokuyor ve gerginlik yaratıyorduk? Bilmiyorum... Belki de bu ülkenin vatandaşları olan bizlerin yaratılışı böyleydi.
Sayfa 160 - Kırmızıkedi YayıneviKitabı okudu
Yıl 1968. ABD’de PG School’da okuyordum. Bir kokteyl sırasında okulun İdari Bilimler Fakültesi dekanı özellikle benim yanıma gelerek sohbetimize katıldı. Konuşmalarımız sırasında çok ilginç bir soru sordu: “ Siz Keban Barajı’nı neden inşa ediyorsunuz? Gerek var mı? Elektriği petrolden daha ucuza üretin ve sulamayı da nehirden yapın. Oradaki nehirler 12 ay su dolu...” Konuştuğum, sıradan bir kişi değildi. Dünya çapında birçok projenin maliyet etkinlik incelemesini yapmıştı. Benim ona ne yanıt verdiğim önemli değil ama adamın bu sözleri neden söylediği açıktı. Bugün ilkemizde acaba Kenan’ın gereksiz yatırım olduğunu söyleyecek bir tek kişi var mıdır? Benzer bir şekilde Nisan 2016 ayı içerisinde ABD Büyükelçisi’nin bir gazeteye verdiği söyleşide, “ Türkiye’nin milli gemi ve milli uçağa ihtiyacı yok,” demesinin altında Keban Barajı hakkındaki soruda gizli olan niyet yatmaktadır. Biz bu tuzaklara geçmişte çok düştük ama artık düşmeyeceğiz. Emekli olurken arkadaşlarıma bir vasiyet gibi şunları söyledim: Bir suüstü gemisi yapabileceğimizi hepimiz gördük ve proje gerçekleşiyor. Bundan sonrası için bizim esas silahımız olan denizaltı yapımına yönelmemiz ve denizaltılarımızı yerli olarak yapmamız gerekiyor.
Sayfa 178 - Kırmızıkedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
23 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.