Devlet Ordu ve Toplumsal Cinsiyet

Militarizmin Cinsiyetçi Suretleri

Çiğdem Akgül

Quotes

See All
Öldürmeye, Asker Olmaya ve Bir Sisteme İtiraz Edenler: Vicdani Redçiler
Vicdani red, askerlik hizmetini yapmayı reddetmek anlamına gelir. Askeri eğitimin erkeklere itaati öğretmeye dayalı bir süreç olduğunu ve bunun kaçınılmaz olarak direnişle karşılaşabileceğini dikkate alarak askerlik yapmak istemeyenler için aşağılanmadan vatandaşlıktan çıkarılmaya kadar birçok imkandan yoksun bırakılması gibi tedbirler
Sayfa 277 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Kamp Hizmetçileri
Enloe, bu farkındalığın kadınlara bir artı getirmediğini belirtiyor. Ordu, savaşın açlıkla, hastalıkla, yoksullukla yaşamlarını şekillendirdiği bu kadınları, bir yandan erkeklerin ihtiyaçlarını karşılamak için kullanırken, diğer yandan da hedeflenen erkek kimliğine ters düşecek bir özgür kadın imgesi yaratmayacak şekilde, bu kimliğe marjinal kaldıklarını belirterek kontrol etmektedir. Ölme ve öldürmenin, silah kullanmanın yüceltildiği ve erkekliğin bu beceriyi gerektirdiğinin vurgulandığı bir mekanda, askerlerin çamaşır, bulaşık yıkaması, dikiş dikmesi, aşılanmak istenilen erkek kimliğine ters düşmekte ve kadınla özdeşleştirilen işler olarak bunların askerde çelişki yaratacağı düşünülmektedir. Bu sebepten, kamp hizmetlileri olarak bu kadınlara, askerlerin kendilerine dair algılarını sarsmayacak, zamanlarını alacak işleri onlar adına yaptıkları; bu işlerle erkekleri öfkelendirmedikleri, oyalamadıkları, savaş sırasında yaşam koşullarını kolaylaştırıp askerleri memnun ettikleri sürece izin verilir ve kadınların birlikleri takip etmeleri onaylanır. Örneğin Enloe, I.Dünya Savaşı sırasında İngiliz birliklerine, askerlere içki satan kadınların, hangi sınırlarda yürüyebilecekleri, nerelerde içki satabilecekleri, nerelerde satmamaları gerektiğine hep ordu çıkarları ve amaçları doğrultusunda karar verildiğini belirtiyor.
Sayfa 105 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Askeri Eğitim Süreci / Aşağılama
Askerlik, kendi işlevine uygun ve işleyişini kolaylaştıracak hegemonik erkekliği, hizmete alınan erkeklerde inşa etme pratiğidir. Hegemonik erkeklik değerleri, daha önce de belirtildiği gibi, diğer erkeklik ve her türlü kadınlık değerlerine karşıt bir ilişki üzerinden kurulur ve bu değerler, hegemonik erkeklik ile ilişkileri üzerinden tanımlanır.
Sayfa 77 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Aşağılama / Devamı
Kaçınılması gereken kadınlık sınırları keskince çizilip, bu aşağılamalara maruz kalan erkeklerin, değersiz bir "öteki" olarak kadına nefret duymaları sağlanır. Böylece, eşitsiz cinsiyet ilişkileri militarizme eklemlenerek kadınları yoksun, yönetilmeye muhtaç gören bakış açıları pekiştirilir. Bu tabi ki, hegemonik erkeklik değerlerinin yerleştirilmesi için son derece gerekli bir aşamadır. Çünkü bu taktik ile otoriter bir komutan karşısında acemi askerler, kendini güçsüz, beceriksiz hissederler ve acizlik hissi, askerde, karşısındaki otoriter örneğe benzeme ihtiyacı doğurur ve bu arzu da komutandan gelecek her türlü emirlerin kabul edilmesini kolaylaştırır. Bu strateji ile bütün kimliği sökülen askerin bedeni "hegemonik erkekliğin" giydirilmesi için hazır hale gelir. Ancak, bu durum erkekliğin tam kazanımı ve itaatin sağlanması için yeterli değildir, çünkü inşa edilmeye çalışılan suni bir kimliktir ve her türlü doğal duygu ve tepkiler bu kimlik için bir tehdit oluşturur. Bu yüzden erkeklerde hegemonik erkeklik değerlerine sahip olma arzusunu yaratmanın dışında her birinin içindeki doğal duyguların da yok edilmesi gerekir.
Sayfa 78 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Askerî Eğitim Süreci
Türkiye örneğini ele alan Jenkins, komutana bağlı birliklerin belirli aralıklarla yerlerinin değiştirildiğini, bir subayın bir sonraki görevine aynı birlikte devam etmesinin çok düşük bir ihtimal olduğunu belirtir. Böylece, sadece bir tek komutana, bir tek bölge ve birliğe sıkı bir bağlılığın gelişmesine izin verilmemiş, bir bütün olarak orduya ve
Sayfa 76 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
McClinton gibi milliyetçilik üzerine çalışan kuramcılar, milliyetçi söylemde ulusun bir aileye benzetildiğini ve bu ailede kadın ve erkeğin kendilerine atfedilen geleneksel rollerini oynadıklarını belirtmişlerdir. Mosse, kadınlara yeni kurulan devlette, savaşçı erkeklere yardımcı, destek olma rolünün verildiğini; erkekler, ulus devlete savaşçı rolü ile aktif olarak katılırken, kadınların modern devlette geride bekleyenler olarak sessizliği ve ağırbaşlılığı temsil ettiklerini belirtir. Ayrıca yeni kurulan devletin coğrafi sınırları da kadın bedenine benzetilerek cinsiyetlendirilmiş ve cinselleştirilmiştir. "Vatanın, uğrunda sevilip, adanılacak ve de sahiplenilip korunacak bir kadın bedenine benzetilmesi" ile kadını erkeğin korumasına tabi kılan bir söylem yaratılır. Vatan, "ötekinin", "yabancının" saldırısından, işgalinden korunmalı, her zaman ulusun erkeklerine ait kalmalıdır. Ataerkil sistemin, koruyan, denetleyen, sahip olan, dölleyen gibi erkeklikle özdeşleştirdiği özellikler aracılığıyla erkek üstünlüğüne dayalı evlilik pratiği, aynı değerler eşliğinde yine bir erkek üstünlüğünü yansıtan askerlik pratiğine aktarılır. Erkeğin ailede iktidarı elinde tutmasını sağlayan namus, şeref, terbiye gibi ilkeler adı altında kullandığı şiddet, bu kez aynı ilkeler aracılığıyla devlet adına kışkırtılır ve yasal olarak onaylanır.
Sayfa 30 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir Askerin Yaratılması
Erkeklerin bir gruba 'zorunlu alınması', boyun eğmesi, bireyselliğinin ve özgürlüğünün yitirilişi ile karşı karşıya kalma paradoksunu da barındırır. Üstelik bu durum, özgürlüğü tatmak, erkek olarak cesaret ve gücünü kanıtlama hevesi ile gelmiş erkeklerin, yıllardır kendilerine dair dinledikleri erkeklik hikayeleri ile örtüşmemektedir. Bu, bağımlılık, riayet, boyun eğme demektir. Bu yüzden askeri eğitim programı öngörülemeyen davranışları ve itirazları hesaba katarak şekillenmiştir. Askeri eğitim, insan davranışlarının, eylemlerinin rastlantısal olabilme halini, engellenmesi gereken bir durum olarak kabul eder. Bu yüzden her türlü iktidar, özgürlük, cesaret, şiddet arayışı ordu için uygun değildir; dahası bir kurum olarak ordunun ve militarizmin işlevselliği ve verimi için tehlikelidir. Öyleyse, olası isyan, karşı çıkış, tahammülsüzlükler durdurulmak zorundadır. Askerlik, ne zayıf, güçsüz, korkak - dişil değerleri barındıran erkekler, ne de uyumu bozacak fazla özerklik, cesaret arayışı ister. Bu dengenin tutturulabilmesi ise, uzun ve zahmetli bir sürece işaret eder. Bu öngörülerle şekillenen eğitim süreci, askerde karşı çıkışları engellemek adına koşulsuz itaati amaçlar; İtaati sağlamanın en etkili aracı ise; AŞAGILAMADIR.
Sayfa 69 - Dipnot YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.