Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kentsel Dönüşümün Resimleri

Milyonluk Manzara

Hakan Bıçakcı

En Eski Milyonluk Manzara Gönderileri

En Eski Milyonluk Manzara kitaplarını, en eski Milyonluk Manzara sözleri ve alıntılarını, en eski Milyonluk Manzara yazarlarını, en eski Milyonluk Manzara yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Tavsiyeler
Mario Levi'nin eksik olduğu bir kadro tarafından hazırlanan kitap. Kentsel dönüşümün sosyolojik ve biraz da felsefi bir yaklaşımla incelendiği, bolca eleştirildiği, sıkıcı ama okunması gereken bir eser. Okullarda okutulsa keşke.
Milyonluk Manzara
Milyonluk ManzaraHakan Bıçakcı · İletişim Yayınları · 201313 okunma
"hakikat oyunları"nın parçası olarak kentsel çöküntü söylemi
"Yoksulluk artık, çözüm bulunması gereken bir sorun değil, göz önünden kaldırılması gereken bir patoloji gibi algılanmakta, yoksullar çeşitli özelliklerinden dolayı damgalanmakta, ötekileştirilmekte, kriminalize edilmekte ve nihayet tahliye ile kent dışı alanlara yönlendirilmektedir."
Sayfa 90 - iletişim yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Öte yandan da halen İstanbul'da 50 yaşından yaşlı bina sayısının 5 ila 10 bin arasında olduğu tahmin ediliyor.
Dolayısıyla çok yaşlı birine benziyor İstanbul.
İşin asıl ilginç yanı da farklı sunum biçimlerinin eninde sonunda benzer bir bina tipinde uzlaşmış olmalarıydı ki, bu da esasen yap-satçı sunumun en kullanışlı ve mutabakat sağlayıcı olduğu konusunda tüm üretici ve tüketici aktörleri ikna ettiği apartman tipiydi: 4-5 katlı, zemin üstünde dört kenarından 1,5 metre çıkması ve asgari iki köşesi kapatılmış balkonlu bu bina tipi piyasada o kadar tuttu ki, gecekondusunun tapusunu alıp kalfaya apartmana çevirten de bunun 2-3 katlısını çoğaltmaya başladı. O kadar ki kooperatif yönetimleri bu tipin 7-8-9 katlılarının standardize olmasına aracılık ettiler. Hatta artık site yapan müteahhit firmalar da bu kervana katıldı ve renk, malzeme ve ölçü farklarıyla bu tip İstanbul'un DNA'sı haline geldi ve sunum farkı dinlemediği gibi Beylikdüzü ve G.O Paşa'dan ve Merter'den, Beşiktaş, Üsküdar ve Ümraniye üzerinden Maltepe'ye kadar semt, sınıf, statü, kültür vs. farklarını da dinlemeden diziler halinde yayılıp İstanbul'un yüzeyini kapladı.
"Çarpık kentleşme" sorunlarının çözümüne ilişkin somut adımların atılma vakti gelmiş, hatta geçmişti bile. Deprem yönetmeliklerinin güncellenmesi, etkin ve profesyonel yapı denetimi sistemi, zorunlu yapı sigortası gibi teknik ve dolaylı tedbirler kesmiyordu kimseyi, radikal ve nihai çözüm isteniyordu. Mevcut stoktan, onu yeniden üreten koşullarıyla birlikte tamamen kurtulunmalıydı...
Reklam
Sonunda "çarpık kentleşme"nin ürünü ve kaynağı olan bu yapı stoğundan sorumlu tutulacak müteahhit de Yalova'da ele geçmişti: Veli Göçer. "Katran ve tüy" misali; fazla uzatmaya gerek yoktu Derme-çatmalığın, çürük-çarıklığın, yetersiz donatının, yolsuzlukların, kaçak inşaatın sorumlusu hep o ve onun gibilerdi. Tahliyesi infialle karşılandı ve "çarpık kentleşme"nin beraati olarak değerlendirildi.
Kentsel bina stoğunun her türlü uğursuzluğun işareti ve nedeni olduğu histerisinin kalıcılığına da güvenerek, histerinin rüzgarını politikaya dönüştürmeye kalkışmaları pek de zor olmadı. Bu tecrübesizlik ve koflukla, ateşten gömlek olduğu hele ki yukarıda değindiğim bu DNA'lardan müteşekkil bünyenin öznesizliğini ve savunmasızlığını da fırsat bilip değirmenlere saldırırcasına; gecekondudan bozma derme-çatma olanlarını öncelikli rakip ve düşman belleyerek işe en zayıfından başladılar.
Zaten kendileri de inanmamıştı herhalde bütün İstanbul'u daha depreme yakalanmadan önce sahiden yıkabileceklerine; ne de olsa motivasyonunu ve gücünü gözünü hırs bürümüş bir frapanlıktan almaya inandırılarak bütün İstanbul'u bir arsa olarak gördüğünü açıkça beyan eden birer Ali Ağaoğlu değil, eninde sonunda birkaç yılda bir halkın önüne dizilip onay ve oy isteyen politikacılardı.
Önce şunu saptamalıyız: Kentler zorunlu olarak değişirler; hatta biz istemesek de değişirler. Örnek mi? Son 50 yılda kentlerin ve yapılı çevrenin küresel ölçekte insanlığın kültürel mirası statüsü kazanıp korunması için etkin bir iradenin (BM/UNESCO/ICOMOS International Council on Monuments and Sites) ve kaynağı harekete geçmiş olmasına rağmen kentsel değişimin kapsama alanının yeni gelişme alanlarından miras kapsamındaki alanlara da sıçramasına engel olunamamış ve doğal mirasın yanı sıra küresel mirası da küresel ölçekte tahrip eden sonuçlar ortaya çıkmıştır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.