Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Minyeli Abdullah Yorumları ve İncelemeleri
Minyeli Abdullah yorumları ve incelemelerini, Minyeli Abdullah kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Minyeli Abdullah puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.510 üzerinden
272 syf.
10/10 puan verdi
Öncelikle belirtmek isterim ki bugün Filistinde, Doğu Türkistanda ve islamı yaşama uğruna bedel ödeyen, zulüm altında olan müslüman coğrafyalarda davasına ne pahasına olursa olsun sahip çıkan Abdullahlar mevcut. Rabbim sayılarını artırıp onları muzaffer eylesin bize de böyle teslimiyet nasip etsin diyerek yavaşça kitabın içeriğine geçeyim.
Asıl ismi Ömer Okçu olan Hekimoğlu İsmail, aslında Minyeli Abdullah'ın Ankaralı Abdullah olduğunu ve Türkiye'de geçtiğini ancak dönemin siyasi şartlarından dolayı bunu açıkça işleyemediğini belirtmiş.
Minyeli Abdullah, hayatını islamiyete adamış, islam uğruna ailesinden, evinden, işinden fedakarlık edip bedel ödemiştir. Davasına bağlı insan ruhunu okurken bize hissettiriyor. Yeri gelmiş hapis dahi yatmıştır ancak öyle bir teslimiyete şahit oluyoruz ki okurken ne yaşarsa yaşasın tam tevekküllü olmayı başarmıştır.
Sünneti seniyyeye uygun nasıl yaşanır, nasıl müslüman olunur sorularının cevabı Abdullah... Bu kitabı öneren okumama vesile olan herkese bin teşekkür. Listelerinize bu kitabı eklemeniz önemle rica olunur.
Müslüman olmak
Kitapta daha çok o dönemde; o günün şartlarına bağlı , müslümanların yaşadıkları sıkıntılar yer almaktadır ve Abdullah da bunlardan biridir
Abdullah okulunda okuduğu eğitimden rahatsız olmuş, zamanla doğrunun ne olduğunu dini mecmua ve kitapların tesiri altında öğrenmişti.Artık davasını ilerletmek amacıyla yaptığı çalışmalarından dolayı bir
Minyeli Abdullah
Bir İslam aşığı, bir din aşığı islamı Müslümanlığı yaymaya çalışan onun için uğraşan bu yolda tüm zorlukları yaşayan ama ne olursa olsun isyan etmeyen şükreden hamallık yapıp evini geçindiren insanları islama yöneltmek için uğraşan, kendi ülkesinin sonunu baştan görmüş ve buna çare olmak için uğraşan bir Allah yolunda bir Abdullah.
Hekimoğlu İsmail’in elinden yazılan müthiş bir eser
Minyeli Abdullah’ın tüm zorluklara rağmen eşi çocukları annesi ile birlikte yaşadığı tüm zorluklara rağmen ayakta kalmış bir şekilde islamı yaymayı başarmayı bilmiş Allah yolunda olmayı insanlara öğretmiş bir din adamı.
Rabbim bizleride Allah yolunda gitmeyi onun bize buyurduğu görevleri yapmayı nasip etsin inşallah
Nefsimizi korumayı ve her daim haramdan uzak durmayı kötülük yapmamayı insanları inciltmemeyi bize sağlasın.
Her daim iyilik yapmayı şükretmeyi duayı eksik etmememizi helaldan şaşmamamızı namazımı kılmayı bizlere nasip eylesin…
Kitabı bitirdiğimde kendime şunu sordum," İslâmı anlamak ve yaşamak Minyeli Abdullah'sa ben neyi yaşıyorum?" Biz neyi yaşıyoruz? Müslüman olmayı ve müslümanca yaşamayı çok yanlış idrak etmişiz. Aslında benliğimizi çoktan kaybetmişiz. Hekimoğlu İsmail ile tanıştığım bu ilk kitapta İslamla da yeniden tanıştım sanırım. Oldukça akıcı, zaman zaman ağlatıcı güzel bir başyapıt olmuş. Kaybettiğini bulmak isteyenlere güzel bir rehber olur umarım. İyi okumalar.
Çilesini çekmediğin dert senin değildir’
Minyeli Abdullah’ın Türkiye'yi ayağa kaldırdığı günün üzerinden tam 50 yıl geçti.
Bu zaman diliminde adeta Minyeli Abdullah’ın kaderini paylaşan Hekimoğlu’nun hayatında da mahkemeler ve sürgünler yerini aldı.
‘Çilesini çekmediğin dert senin değildir’ diyerek yolunun çilesine talip olan Hekimoğlu İsmail’in milyonlar tarafından okunan ve unutulmayan bu eser
Abdullah, Minyelidir; romanlaştırılan hayat hikâyesi Mısır’da geçmiştir. Fakat öyle bir hayat, öyle bir mücadele, öyle bir çile, öyle bir ıstırap ki; o ne bir vilayete ne bir memlekete ne de hususî bir zamana sıkıştırılabilir.
Minyeli Abdullah 20. asır Müslümanının hayat hikâyesidir. O, Mısır’da olduğu gibi, Suriye’de, Irak’ta, Cezayir’de, Pakistan’da, Nijerya’da, Türkiye’de, hâsılı dünyanın her yerinde yaşayan Abdullah’ların hikâyesidir.
'Bir Müslüman nasıl olmalıdır?' sorusuna fazlasıyla cevap bulunabilecek bir kitap.
Ancak incelemeyi kitaptaki kadına bakış açısını değerlendirmek maksadıyla yazıyorum.
Bakış açısından rahatsız olan kardeşler gördüm. Allah yanlış sözden sakındırsın, kendimce fikir belirtmek istedim.
Kitaptaki kadına bakış açısından rahatsız olmadım.
Selamun Aleyküm dostlar;
Kalbimi bıraktım, yüreğimi yaktı diyebileceğim derinlikte, gerceklikte bir roman bitirdim nasip eden Rabbime şükürler olsun. Hekimoğlu İsmail asıl adı Ömer Okçu olan Hekimoğlunu dedesinin lâkabından İsmail'i ise yine dedesinin isminden almıştır. Gelelim bu güzel eserden bahsetmeye. Kitabın geçtiği yerden başlamak istiyorum; geçtiği yer Mısır ve Mısırın vilayetlerinden Minye ki kahramanımız adının önündeki bu lakabı ordan alıyor. Bir kısmı da Kahire' de geçiyor. Kitabı okurken Malcolm X romanı geldi aklıma çünkü tam bir İslam neferi tam bir Allah'a ve dinine adanmışlık hikayesi Minyeli Abdullah. Allah yolunda geçen bir ömür, Allah için kaybedilen yıllar, evlatlar, eş anne... Ama hiçbirine ah etmedi vah etmedi. Hapishane de dininden vazgeç kurtul denmesi kabul etmemesi, etmedikçe dayak yemesi ailesinden koparılması, idamla yargılanması ve yönetimin değişmesi ile Rabbin izniyle hapisten çıkması. Hapisten çıkar çıkmaz hamallık yaparak öğrenci okutmasi okuturken tek isteği dinlerini en doğru biçimde öğrenmelerini ve yaşamasını istemesi İslam için atan bir kalbi olduğunu gösterdi her zaman. Kitaptaki Abdullah' ın hikayesi birtek Mısır daki Abdullahlarin hikayesi değil, hepimizin kendimizden bir parça bulacağı İslami ne kadar da yasadik diye ya da yaşıyoruz diye sorgulatacak bir roman mutlaka okunmasini öneriyorum burada yazamayacagim kadar derin ve önemli konular muhteva ediyor. Ve yazarın da tıpkı Minyeli Abdullah gibi yazdığı doğrulardan dolayı hapis edildiğini unutmadan yazmak istiyorum, Rabbim dinimiz üzere bizi sabit kılsın inşallah. Hayırlı istifadeler
...dertsiz insan olmaz ki: dert iki cihetten gelir, biri ulvi, diğeri süfli meselelerden..
İşte Minyeli Abdullah'ın da tek derdi ulvi bir mesele olan İslam idi. İslam düşmanlarına hatta 'ben müslümanım' diyen fakat içkiyi, kumarı, fuhuşu, vurgunculuğu helal sayan sözde müslümanların karşısında, yanına bir destekçi aramadan tek başına dik duruş sergileyerek İslamı yayma gayreti göstermekti.
Burada okurun aklına şu soru geliyor:
Minyeli'nin bu kadar sıkıntıya katlanması, malını, evladını ve canını bu yolda feda etmesi; 'iman için, değil mi? Senin gayen onunkinin aynısı değil mi? Allah'ınız bir, kitabınız bir, peygamberiniz bir!.. Bu birler içinde senin yerin nasıl ayrı olabilir? Sen davanda niçin sâdık değilsin?
Neden en ufak rüzgarda eğilip bükülüyorsun?
Galiba bütün mesele, kalp sadece Allah için atmalı ve Allah için çalışmalıdır ki böyle bir imana sahip olanlar dünyaya meydan okurlar. Çünkü insan, güvendikleri kadar kuvvetlidir. Allah'a güvenenlerin kuvveti dünyaya meydan okumakla başlar!
.
.
Akıcı ve güzel bir eser. sık sık okura iç muhasebe yapmasına vesile oluyor.
Okumanızı tavsiye ederim..