Nobel Ödüllü yazar Necib Mahfuz’un en bilinen ve sevilen romanlarından Miramar, farklı ekonomik ve politik görüşlere sahip bir grup insanın yaşamları ve ilişkileri üzerinden 1960’lı yılların Mısır’ını çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Her biri farklı sebepler yüzünden sürgün hayatına mahkûm altı karakter, İskenderiye’de, eski görkemini yitirmiş Miramar Pansiyon’da bir araya gelirler. Hikâyenin ana kahramanı, köyünden kaçıp pansiyona sığınan ve okuma yazma öğrenip kendisini özgürleştirmeye kararlı bir genç kadın olan Zühre’dir. Pansiyon sakinlerinin onunla kurdukları ilişki dönemin sosyal ve siyasi gerçeklerini yansıtır. Miramar, çeşitlilikle çatışmanın iç içe geçtiği büyük bir ev, bir ülke metaforu olarak akıllarda yer edecek, güçlü bir roman. Tüm saygın romanlar gibi, Miramar gazetelerdeki binlerce yazının ya da televizyondaki belgesellerin yapamadığını başararak bize bir ulusun psikolojisini yakından tanıma ayrıcalığını bahşediyor. - John Fowles Necib Mahfuz’un eserlerinde, ülkesinin durumunu doğrudan ve açıkça anlatmak üzere kalemini kullanan edebiyatçılara özgü bir metafor duygusu var. Kitapları Mısır’a ve halkına duyduğu sevgiyle dopdolu, öte yandan son derece dürüst ve gerçekçi. - Washington Post
Yazar:
Necib Mahfuz
Necib Mahfuz
Çevirmen:
Suat Ertüzün
Suat Ertüzün
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 59 dk.Sayfa Sayısı: 176Basım Tarihi: Haziran 2021Yayınevi: Kırmızı Kedi
ISBN: 9786054927760Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
176 syf.
10/10 puan verdi
Mısır denildiğinde sebebini bilmediğim bir büyünün sesi uğuldamaya başlar kulaklarımda. Belki Ümmü Gülsüm'ün tesirinde hâlâ ruhum. 1960'ların zorlu şartlarında yıkık ve devrik birkaç yürek, daha kendi varlıkları üzerindeki ölü toprağını üzerlerinden atamadan; kendini diriltme gayretinde olan saf, duru güzelin sembolü Zühre'yi şekillendirme gayretinde. Oysa Zühre bir sembolse; her şehrin iç mücadelesi, devrik kalplerin kuşatmasına rağmen hep bir şekilde buluyor kendini diye gösteriyor bize. Hiçbir şey, hiçbir yer, yaşanılan hiçbir olay boşuna değil. Bir insanı, bir toprağı, bir bilinci anlamına kavuşturan bir mânâ var hayatın sesinde. Necib Mahfuz'u yakından tanımama vesile olanlara şükranla.. Okunulası çok.
Miramar
MiramarNecib Mahfuz · Kırmızı Kedi · 2021708 okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Miramar, Nobel ödüllü yazar Necib Mahfuz'un bir romanı. 1967 yılında yayımlanmış ve 1952 devriminin gidişatını simgeliyor diyebiliriz. . Görünüşte bir polisiye, aşk romanı gibidir Miramar. Ancak arka planda devrim sonrası Mısır'ı okuruz. Miramar, İskenderiye'de eski bir pansiyondur. Sahibesi de öncesinde parlak günler yaşamış Mariana. Sonrasında pansiyona Gazeteci Emir Vecdi gelir. Ardından devrimden ötürü bütün gücünü kaybeden Tolba Marzuk'u görürüz. Zühre gelir sonrasında. Zorla kendinden büyük biriyle evlendirileceği için köyünden kaçan, eğitimsiz ama kuvvetli, öğrenmeye aç, kendi ayakları üzerinde durmak isteyen güzeller güzeli Zühre... Romanın merkezindedir Zühre. Ardından tekstil fabrikasında muhasebe müdür yardımcısı Serhan El-Beheri gelir. Zengin ama işsiz bir mirasyedi olan Hüsnü Allam'ı görürüz ve ardından içine kapanık bir tip olan Mansur Bahi çıkar sahneye. . Bu karakterlerin birbirine zıt gibi durur. Ancak romanı çekici kılan da bu zıtlıklardır. Bu zıtlıklar üzerinden Mısır'ın devrim sonrasının farklı yüzlerine bakarız. Zühre de belki "devrim"in kendisidir. Herkesin sahip olup kendi çıkarına kullanmak istediği devrim. . Roman kurgulanırken her bir bölüm bir karaktere verilmiş. O bölümlerde karakteri daha yakından tanırken zaman zaman onların geçmişlerine şahit oluruz. Yaşananlar aynı olsa da yazarın tekrara düşmemesi de ayrı bir başarı olmuş. Hatta her bölümde olaylar yavaş yavaş çözülmüş. Sonuç olarak beğenerek okuduğum bir eser oldu ama olayları bir de Zühre'nin gözünden okumak isterdim.
Miramar
MiramarNecib Mahfuz · Kırmızı Kedi · 2021708 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
Miramar, 1952 sonrası Mısır Devriminin yankılarını resmetmek üzere yazılmış bir kitap.Miramar adlı pansiyona, halkın aynası sayılabilecek yüzleri yerleştiren yazar bir aşk ve mini bir polisiyelik olay görüntüsüyle aslında Mısır halkının politik ekonomik ve psikolojik renklerini, hem halkının hem dünya okurunun seyrine sunuyor. Romanda, erkek ağırlıklı bir kadro hakim.Anlatıcılar, pansiyona yerleşen 6 kişiden dördü.Bu kişilerin her birinin rolü farklı.Devrim sonrasında toprağından statüsünden ayrılan, devrimi özümseyen ya da devrimden kişisel rantlar elde etmeye çalışan kesimlere örnek teşkil eden portreler çiziliyor. Kitapta iki kadın karakterden biri pansiyonun sahibi Atinalı bir kadın.Bu kadın tam bir sığınılacak liman.Diğeri ise Mısır'ı temsil eden Fellah vurgusu sıkça yapılan güzel dirayetli onurlu ancak eğitimsiz bir kadın olan Zühre'dir. Kadınlar, anlatıcılar arasında yer almaz bu belki yazarın, toplumun kadına bakışını yansıtması açısından mühimdir.Öte yandan Zühre tüm erkeklerin odağıdır, her erkek kendi kişiliği çerçevesinde Zühre'yle diyalog kurar.Bu iletişimler derinlerde çok mühim tespitlere vurgu yapar.Çünkü Zühre kendi devrimini gerçekleştirmek için mücadele verir bu süreç yer yer umutlu heyecanlı çokça hayal kırıklığıdır ve belki devrimin sembolü Zühre'dir. Miramar'ı okurken o yılların belki en güzel fonu olan Ümmügülsüm ezgisi ve çizgisiyle de eşlikçiniz olabilir. Necip Mahfuz yumuşak üslubuyla benim için keyifli bir okuma oldu.Size de tavsiye ederim.Esen kalın
Miramar
MiramarNecib Mahfuz · Kırmızı Kedi · 2021708 okunma
Reklam
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.