Cihadın Basamakları

Mirkatü'l-Cihad

Gelibolulu Mustafa Ali

Mirkatü'l-Cihad Hakkında

Mirkatü'l-Cihad konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
Okunma
Beğeni
357
Görüntülenme

Hakkında

Mirkatü´l-Cihad, 14. yüzyılda yazılmış bir Danişmendnâme nüshasını Gelibolulu Mustafa Ali´nin kendi çağının diline aktardığı bir kitaptır. Klasik Osmanlı Türkçesinin ses, yapı ve söz dizimi özelliklerinin önemli ölçüde yansıtan bu eser, içerik olarak Aşağı Kelkit Havzası´nın (Sivas, Tokat, Niksar, Amasya, Çorum) Türkler tarafından fethini anlatır. Destan motifleri arasına gizlenmiş önemli tarihi bilgiler esere tarih metni özelliği de kazandırmaktadır. Eserin birinci bölümünde Mirkatü´l-Cihad´ın başlıca dil özellikleri ikinci bölümünde çeviri yazılı metin, üçüncü bölümünde ise dizin/sözlük yer almaktadır.
Çevirmen:
Ali Akar
Ali Akar
Tahmini Okuma Süresi: 27 sa. 41 dk.Sayfa Sayısı: 977Basım Tarihi: Ağustos 2016Yayınevi: Türk Dil Kurumu Yayınları
ISBN: 9789751632142Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Gelibolulu Mustafa Ali
Gelibolulu Mustafa AliYazar · 10 kitap
16.yy‘ın en şöhretli tarihçilerinden Osmanlı Devleti‘nde en önemli kültür şehirlerinden biri olan Gelibolu‘da dünyaya geldi. Babası Ahmet ticaretle uğraşan biriydi. Devrin tanınmış alimlerinden iyi bir tahsil görerek yetişti. Okula altı yaşında başladı ve Habîb-i Hamidî‘den Arapça, kendisi gibi Gelibolulu olan Surûrî‘den tefsir ve fıkıh dersleri aldı. Medrese eğitimini İstanbul’da Rüstem Paşa, Haseki ve Semaniye medreselerinde aldı. Şiire başlamasında hocası Surûrî’nin etkisi büyüktür. Önce “Çeşmî” daha sonra “Âlî” mahlasını kullandı. Kütahya’da Şehzade II. Selim‘e bağlılığını bildirerek onun divan katibi olan Âlî,”Mihr ü Mâh” adlı ilk eserini II. Selim’e sunmuştur. Daha sonra II. Selim’in lalası Mustafa Paşa’nın divan katibi olmuş, onunla birlikte Mısır‘a gitmiştir. Lala Mustafa Paşa‘nın Kıbrıs‘ın fethi hazırlıklarına şahit oldu. Şehzade Selim’in yanındaki hizmeti 1563 yılına kadar devam etti. Mustafa Paşa’nın Yemen‘in fethiyle görevlendirilmesi üzerine Paşa ile birlikte Mısır’a gitti. Ancak, çeşitli siyasi nedenlerle her ikisi de görevlerinden azledildi. Esas mesleği maliyeci olan Âlî; Halep, Erzurum, Bağdat defterdarlıklarında bulundu. Mustafa Âlî, Manisa‘ya vali olan Şehzade Murat’ın yanına gitti. Daha sonra onun sayesinde 1569‘da İstanbul’a döndü. O sırada yazdığı Kanuni Sultan Süleyman‘nın son seferi olan Zigetvar Savaşı‘nı konu alan “Heft-Meclis” adlı eserini Sokullu Mehmet Paşa‘ya sunmuş ve ardından Kilis Sancakbeyi olan Ferhad Bey’in yanına 1570‘te dîvan kâtibi olarak gönderilmiştir. Ferhad Bey’in Bosna Beylerbeyi olmasıyla onunla birlikte 1571 yılında Banyaluka’ya gitti. 1588‘de Sivas Defterdarlığına atandı. 1595‘te son görevi olan Cidde Sancakbeyliğine başladı.Eseri “Mevâidü’n-Nefâis“i padişahdan Mısır Beylerbeyliğini istemek üzere Mekke‘de tamamladı. 1600 yılında Cidde Sancakbeyi iken vefat etti. Resmi hizmetleriyle dikkat çekmeyen Âlî, yoğun ve verimli edebi faaliyeti ve tarihçiliği ile ün yapmıştır. Çoğu bir görev elde etmek için yazılmış irili ufaklı, manzum ve mensur 50 kadar eserin sahibi olan ali’nin yazılış tarihi bakımından ilk tarih eseri, Kanuni’nin oğullarından Şehzade Bayezid ile kardeşi Selim’in aralarındaki savaşı konu alan “Nâdirü’l-Mehârib” adlı eseridir. Çoğu Farsça şiir ve nesir den meydana gelen bir eserdir. Eser, 1569‘da II. Selim‘in tahta çıkışıyla son bulur