“-miş” Gibi Yaşamak
Tolga Bahçeci“-miş” Gibi Yaşamak Quotes
You can find “-miş” Gibi Yaşamak quotes, “-miş” Gibi Yaşamak book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Düşenin dostu olmaz ama izleyeni çok olur.
Karanlığın en zifirisini yaşadığımız sürece aydınlığın o kadar tadına varırız. Biz karanlıklarımızı aydınlatarak aydınlıklarımızı da yitirdik.
“Bir devirde geldik ki azîzân unutulmuş
Tutmuş yerini hurd u büzürgân unutulmuş...”
Nabi
Sayfa 9Kitabı okudu
Düşenin dostu olmaz ama izleyeni çok olur.
İnanmadığını söylemek inandığına ihanet, inanana aldatma, inanmayana ikiyüzlülük. Söz yerini bulsun diye söylenen söz neresinden tutsan elinde kalıyor.
“İnsanlar bazen sadece konuşuyorlar neyin ne olduğunu bilmeden, her şeyi en iyi biliyormuş gibi.”
Iyi ki bilmiyor kalabalıklar yağmura bakmayı cam arkasından insandan insana şükür ki fark var
"Yaşama uğruna binlerce söz edilmiştir âdemden bu yana. “İnsan ne ile yaşar?” yazmış Tolstoy. “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine” dizeleriyle en saf temennisini sunmuş Nâzım Hikmet. Yeri gelmiş “yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var” demiş Ataol Behramoğlu. Ne ağır bir söz. Topu topu yarım satırı kaplayan bir şiirin dizesi nasıl olur da bu kadar derin anlamlar ve düşünceler barındırır. İnsan, yaşadıklarından ne öğrenir?"
Okumak yazarın söylediklerine kendine anlatmasıyken,
yazmak kendine bile anlatamadığını birden bütün insanlara
anlatmaya karar vermektir.
Sayfa 28Kitabı okudu
"Hayatımız tıpkı bir kum saati gibi ilerliyor. Yavaş yavaş fark ettirmeden akan kum tanelerimiz var. Bittiğinde telaşla geri çevirdiğimiz. "
" İnsan kıyafeti ile karşılanır, ilmiyle ağırlanır , ahlakıyla uğurlanır. " demişti yıllar önce Mevlâna.
Sayfa 59 - Karina YayıneviKitabı okudu
" Başkalarının hatalarından ders alın.İnsan bütün hataları kendisi yapacak kadar uzun yaşamıyor." diyor Eleanor Roosevelt.
Sayfa 11 - Karina YayıneviKitabı okudu
İyi bir dinleyici olmak sanıldığı kadar kolay değildir. Uzun süre ilgilenmiş gibi görünmek kaşları çok yorar.
Aldandığımız rüzgârın tüm hissizliği içinde “-mış gibi” yaşıyoruz artık. Arka bahçemizde çiçekler solarken.
Sadrettin korna sesleri ve uğultular arasında bütün bir hayatını gözden geçirdi.Pişmanlıklarını,hayal kırıklarını,suya düşüp kaybolan kar taneleri gibi hayallerini,öfkelerini,tasalarını birer birer astı boğazına.Bunlar yeter miydi bir bedeni suyun dibine batırmak için?