Kitabın başında Mısır Mitolojisi’nde yer alan Ra, Seth, Osiris, Horus gibi tanrılardan kısaca bahsedilmiştir. Sonrasında ise Mısırlıların ölüm ile ilgili inancına, yaptıkları törenlere, mumyalama aşamalarına yer verilmiştir.
Mısır halkı ölümden sonraki yaşama inandıkları için ölüme ve hazırlığına çok önem veriyorlar. Cesetlerinin kokmasından, öbür dünyada nefeslerini yeniden hiç bulamamaktan korkuyorlardı. Ölüleri mumyaladıklarını hepimiz biliyoruz ama sadece bununla kalmıyorlar. Özel törenlerle, farklı uygulamalarla bu inançlarını çok farklı bir boyuta taşımışlar. Bazen ölünün hazırlığı, mumyalanması o kadar uzun sürüyormuş ki on ayı bulduğu oluyormuş. Sadece mumyalamakla yetinmeyip, dirildikleri zaman kullanacaklarına inandıkları eşyalar ile gömülüyorlarmış. Cenaze törenleri, tapınaklar hepsi belli kurallar çerçevesinde yürütülüyor.
İlginç gelen diğer bir kısım ise: Ölüm tanrısı Anubis ölmüş ruhların kalbini terazide bir tüyün karşısına koyarak tartıyor. Kalp, tüyden hafif gelirse temize çıkmış oluyor…
Kitap beklediğimizin aksine Mısır mitolojisinden çok Mısırlıların ölüm inancı ve törenleri üzerine kurulmuş. Çeviri kaynaklı olarak anlaşılması zordu. Yine de Mısırlılar ile ilgili çok farklı noktalara değinmiş, merak uyandırıcı bir eserdi.