29 ve .
aklımın dehlizlerinde dolanıp duruyor bir ok
hangi söğüdün bedeninden almışlar böyle
hangi cana saplamışlar tam da baharında
niye bir kuyuda unutmuşlar sonra
niye benim aklımda
ruhun defteri yoktur ona söz dökeyim*
geciktiğim bütün kalplerin âhı var üstümde
omuzlarım günah kantarı göğüm kasvet suretidir
kusurdan bir kuleyim şimdi
külçe külçe yıkılsam dirhem eksilmez yalnızlığımdan
kederle katlanırım üstüm başım kan yaralarım aşktandır**
dokunsalar yanarım yansam dokunmaya varmazlar
*veysi erdoğan imgelerin ne güzel bremin
**furuğ ferruhzad’a bin selam
Mehmet Altun’un misk-i amber kokan 72 şiirinin yer aldığı kitaptan bir şiir seçtim sizler için.
Şairin özgün dili daha ilk şiirde gözünüze çarpıyor. Her şiirin kendine has bir ezgisi var; hani İranlı şairlerin kederli ve efsunlu ama aynı zamanda insana dair konuları işlediği şiirler vardır, yüreğinizle okursunuz onları, işte benim okurken hissettiğim tam olarak bu duygu.
1’den 72’ye kadar numaralandırılmış ve her bir rakamın yanına sonsuzluk sembolü konulmuş. Tıpkı insanlık varolduğu sürece sözcüklerin susmayacağını, insanın kelamını anlatmaya devam edeceklerini simgeler gibi…