Eski Masal ve Batıl İnançların Karşılaştırmalı Mitoloji Tarafından İncelenmesi
Mitler ve Mitleri Yapanlar
John FiskeMitler ve Mitleri Yapanlar Posts
You can find Mitler ve Mitleri Yapanlar books, Mitler ve Mitleri Yapanlar quotes and quotes, Mitler ve Mitleri Yapanlar authors, Mitler ve Mitleri Yapanlar reviews and reviews on 1000Kitap.Bir Kuzey Avrupa Halk İnanışı
"Kuzey Avrupa'da asılan bir adamın eli kurutulup değişik merhemlerle
hazırlanıp ateşe atıldığında "zafer eli" diye bilinen bir şey ortaya çıkardı. Bu el tüm kilitleri açar ve etki alanı içindeki tüm kişileri uyutur, bu
nedenle de hırsızlar için değeri çok büyüktür.
"Bir gün iki adam Huy' a (Belçika) geldiler. Çok yorgun görünüyorlardı. Yemek yedikten sonra yatak odasına gitmek istemediklerini söylediler ve ev sahibine şöminenin başında uyumalarına izin vermesi için direttiler. Fakat adamları hiç de gözü tutmayan uşak, mutfak kapısındaki bir yarıktan adamları izlemeye başladı. Uşak adamlardan birinin cebinden bir el çıkardığını gördü. Adam eli yağla ovduktan sonra parmakları yaktı. Parmaklardan biri hariç hepsi yanmıştı. Yanmayan parmağı yeniden tutuşturmayı denedi, fakat parmak hala yanmıyordu. Adamlar çok şaşırmıştı.
Bir tanesi, "Evde henüz uyumamış biri olmalı," dedi. Sonra eli ateşin yanına bırakıp dışarıya, yandaşlarını çağırmaya çıktılar. Uşak da arkalarından gidip kapıyı kilitledi. Hemen ev sahibinin uyuduğu yukarı kata koştu ve onu uyandırmaya çalıştı. Fakat ne kadar çabalasa da ev sahibi bir türlü uyanmıyordu. Bu arada hırsızlar geri dönmüşler, bir pencereden eve girmeye çalışıyorlardı. Fakat uşak altlarındaki merdiveni devirdi.
Hırsızlar eve girmek için başka bir yol ararken, uşağın aklına ev sahibinin uyanmamasının nedeninin yanan parmaklar olabileceği geldi. Hemen eli buldu ve parmakları söndürdü. Ev sahibi ve diğer hizmetçiler uyandılar ve hep beraber hırsızları kovdular."
Uygar zihni ve İlkel insan zihni
"Çocukluklarından itibaren bilimsel gerçeklerle yoğrulan bizler
için gökyüzü kalın bir hava tabakasının içinden geçerken kısmen
emilen güneş ışınlarına bağlı optik bir görüntüdür; bulutların ise,
yeterli ölçüde yoğunlaşınca yağmur damlaları halinde yere inen
suyla karışık buhar kütleleri olduğu bilinir. Şimşek ise elektrik
akımı ile birlikte meydana gelen bir ışık olayıdır. Fakat bu kavraınlar
anlaşılması zor kavramlardır ve yüzyıllar boyu süren akıl
yürütme, dikkatli gözlem ve yoğun çalışma sonucunda açıklanabilmişlerdir.
Bir çocuğun henüz boş olan beyni ya da uygarlıktan
uzak bir kişi için gökyüzünü mavi kristal bir kubbe, bulutlan
karlı dağlar, belki canavarlar ya da melekler, şimşeği ise ışıklı
bir ok ya da vahşi bir yılan olarak düşünmek daha doğal ve akla
yakındır."
Zulu kabilesine mensup gezgin Uthlakanyana ve Yamyamın öyküsü
"Yolculuklarından birinde Uthlakanyana bir yamyamla karşılaşır. Karşılaşma gayet samimi olmuştur, oturup beraber yemek yerler. Beraber bir ev inşa etmeye başlarlar ve birkaç inek öldürürler. Fakat yamyamı n öldürdüğü inek sıska, Uthlakanyana'nınki ise besilidir. Arkadaşının şişman
ineği almak için ısrar edebileceğinden korkan kurnaz
Berserk Deliliği
"İskandinavya' da yaygın olan, fakat diğer ülkelerde bilinmeyen Berserk deliliği isimli bir rahatsızlık vardı. İnsanın düşmanını öldürmesinin iş hayatının gereği olduğu bir dönemde, sadece öldürme eyleminin verdiği zevk için öldüren kişiler ortaya çıktı.
Bu kişiler için öldürme bir amaca ulaşmak için yararlandığı bir yol değil, başlı başına bir amaçtı. Dokuzuncu yüzyılda yaşamış olan bu Kuzeyli insanlar için hayattaki en önemli iş ve eğlence güzel bir ülkeye, örneğin İspanya ya da Fransa'ya doğru yelken açmak ve yolları üzerindeki tüm kıyılarda katliam yaratmaktı . Bu yolculukları arasında evde geçirdikleri zamanlarda ise bir çeşit deliliğe kapılırlardı ve bu süre boyunca, geceleri kurt ya da ayı derisi giyerek gafil yolcuların ya da yolda aylakça dolaşanların kemiklerini kırar, kafataslarını ezer ve bazen de şeytani bir neşe içinde kanlarını içerlerdi. Böylesi bir delilik dönemini genellikle
korkunç bir yorgunluk ve depresyon dönemi takip ederdi"
Uyanık Köylü ve Şeytan
"Bir gün kuşları bir türlü vurmayı beceremeyen bir avcı iyi bir
atıcı olma karşılığında ruhunu Şeytana satar. Şeytan yedi yıl sonra
onun ruhunu almaya gelecektir ve Şeytanın adamın ateş ettiği
tüm kuşların adını bilmesi gerekir, yoksa anlaşma geçersiz olacaktır.
O günden sonra avcı hiçbir hedefini ıskalamaz ve çok para
kazanır. Yedi yıl dolunca adam olanları karısına anlatır, ikisi kafa
kafaya verip Şeytanı aldatmanın yolunu bulmaya çalışırlar.
Kadın soyunur, tüm vücudunu pekmezle kaplar ve tüyden yapılmış ve
bu amaç için açılmış yatağın üzerinde yuvarlanır. Sonra hoplaya
zıplaya kocasının Şeytanla konuştuğu tarlaya gelir. Şeytan onu
görünce "İşte, bir hedef, vur onu," der. "Elbette vururum, ama
önce sen bana bu kuşun ismini söylemelisin, yoksa anlaşmamız
iptal olur," der adam. Şeytanın elinden bir şey gelmez, çünkü
hayretler içinde kalmıştır. Böylece Şeytan ardında avcıyı ve
karısını neredeyse boğacak kadar yoğun bir duman bırakarak
gözden kaybolur."
Eski İnsanın Düşünce Yapısı
"Gök gürültülü bir sağanağın başlangıcını, gelişmesini ve sona ermesini onunla beraber elde edilen bilgileri bize tanıdık gelen buharlaşma ve yoğunlaşma gibi diğer olgularla beraber sınıflandırıp açıklıyoruz. Fakat ilkel insan aynı olayı kendi çok iyi bildiği insan iradesi ile beraber sınıflandırıp
açıklıyor, büyük, siyah bir ejderhanın kutsal bir okçunun hedefini asla şaşırmayan okları ile parçalanması şeklinde bir kuram oluşturuyordu."
Her ne kadar ilkel insan hakkında en ufak bir bilgi bulabilmek için yeryüzünün her kuytu köşesini iyice araştırsak da, araştırdığımız şeyin insan tarihi değil de zoolojisi olduğunun bilincindeyizdir. Neandertal insanı bir numunedir, bir karakter değildir.
Sayfa 179Kitabı okudu
İnsanoğlu yeryüzünde ne kadar uzun zaman yaşamış olursa olsun, bir tarihçiye göre ancak bir yazın oluşturabildiği zaman tam olarak insan olmuştur.
Sayfa 179Kitabı okudu
Hem çocuklar hem de ilkel insanlar geleceğin geçmişe benzeyeceğine inanırlar, bu konuyu şüpheli hale getiren şey felsefedir.
Sayfa 141Kitabı okudu
Bir tavuk için güneş tutulması gecenin olmasıyla aynı şeydir, her ikisinde de soluğu horozun yanında alır. O halde, ilkel düşünürler niye kara bulutlar yüzünden kararan bir gökyüzü ile dünyanın dönmesi sebebi ile kararan bir gökyüzü arasında ayrım yapmış olsunlar?
Sayfa 127Kitabı okudu